ويكيبيديا

    "شَعرتُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hissettim
        
    • hissettiğim
        
    • hissetmiştim
        
    • hissediyordum
        
    • hissetmemiştim
        
    Geçen perşembe kahvaltıda yumurta yemiştim. Gün boyunca kendimi harika hissettim. Open Subtitles الخميس الماضي كَانَ عِنْدي البيضُ للفطورِ، وأنا شَعرتُ بالنشوة طِوال النهار.
    Bir an için çok korktum, çok yalnız hissettim. Open Subtitles أنا كُنْتُ خائفُة جداً. شَعرتُ لذا بالوحده.
    Cezalandırılması gerektiğini hissettim. Open Subtitles شَعرتُ بأنّه كَانَ صحيحَ بأنّني يَجِبُ أَنْ أُعاقبَ.
    Bu acı, sizin masanızda hissettiğim acıya kıyasla hiçbir şeydi. Open Subtitles وذلك الألمِ كَانَ لا شيءَ قَارنَ لكَمْ شَعرتُ على منضدتِكَ.
    Senin yaşındayken, dedenin kafadan hesap yapamadığını öğrendiğimde kendimi kötü hissetmiştim. Open Subtitles شاهدْ، متى أنا كُنْتُ حول عُمرِكَ، شَعرتُ سيئَ حقيقيَ حول التَعَلّم بأنّ جدّكَ لا يَستطيعُ يَعمَلُ رياضياتُ في رأسهِ.
    Marta kadar 35 kilo verip 5 santim uzadım. Koştuğum zaman uçacakmışım gibi hissediyordum. Open Subtitles َفْقدُت 70 باونَد ونَميت إثنان من البوصات شَعرتُ مثل أني يُمْكِنُ أَنْ أَطِيرَ
    Kendimi hiçbir zaman bu kadar reddedilmiş hiç hissetmemiştim. Open Subtitles أنا أبداً مَا شَعرتُ رَفضتُ لذا في حياتِي.
    Hayır ama bütün öğleden sonra kimlerin geldiğini hissettim. Open Subtitles لا شَعرتُ طوال فترة العصر. أنة يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَ عندما نضرب البلدة
    Kendimi birden kötü hissettim. Open Subtitles أنا فقط شَعرتُ بالحاجة إلى التقيّا فجأة.
    Senin ata bakışından anladım ki, sana yemin ederim sanki aynı şeyi ben yaşamışım gibi hissettim. Open Subtitles وَقفتُ هناك أَنْظرَ إلى ذلك الحصانِ وأقسمُ أني شَعرتُ كأن ذات الشيء قد حصل معي
    En son ne zaman kendimi böyle hissettim hatırlamıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ التَذْكير آخر مَرّة شَعرتُ هذا الطريقِ.
    Sana yapılan bu davranışlar yüzünden her zaman kendimi kötü hissettim. Open Subtitles ودائماً شَعرتُ بالذنب حول ذلك الطريقة التى عاملوك بها
    Fakat, o bana bunu yapmam için izin verdiği-- yapmamda ısrar ettiği için sanki yürürken ona tutunduğumu hissettim. Open Subtitles لكن لأنه أعطاني ..الأذن لأعملهذا . لأنه كان مصراً قُمتُ به, شَعرتُ بِسيطرته كأني أمشي برفقته.
    Seni kaybettim, ben daha fazla zarar vereceğini ki ben gerçekten hissettim nasıl kabul, ben korkuyordum oldu. Open Subtitles أنا كُنْتُ خائفَ إذا إعترفتُ كَمْ شَعرتُ حقاً بأنَّ أنا آَذي أكثر إذا فَقدتُك.
    Çünkü kendimi tam bir köpekbalığı gibi hissettim. Open Subtitles شَعرتُ حقاً بأنّني كُنْتُ القرشَ ذلك الوقت
    Bakın, insanlarınızdan birini incittiğim için üzgünüm ama tehdit edilmiş hissettim ve tehditle baş etmenin tek bir yolunu bilirim. Open Subtitles إنظروا , أنا آسفة لأنني جرحتُ أحد رجالكم لَكنني شَعرتُ بالتّهديد وأنا أَعْرفُ فقط طريقة واحدة للتَعَامُل مع التهديد
    Başkan'ın odasında hissettiğim o şey, beni çok rahatsız etti. Open Subtitles مهما شَعرتُ به في مكتبِ جروبلر أصبحَ مُزعجُ جداً.
    Şimdiye kadar hissettiğim herşeyden daha beter acıyor. Open Subtitles يَآْذي أسوأَ مِنْ أيّ شئِ ما عدا بإِنَّني أَبَداً شَعرتُ.
    Sanırım yağmurun nasıl hissettirdiğini bilirim, ve minibüsten eve beni taşırlarken hissettiğim de buydu. Open Subtitles إستمعْ، بنت. أعتقد أَعْرفُ ما مطرَ يَحسُّ، وذلك الذي شَعرتُ متى حَملوني مِنْ الشاحنةِ إلى البيتِ.
    Geçen yıl Bosna' da iken tamamıyla aynı şeyleri hissetmiştim. Open Subtitles السَنَة الماضية في البوسنة شَعرتُ بالضبط نفس الطريقِ.
    Ne olduğunu izlemek istedim. Çünkü ne olacağını hissetmiştim. Open Subtitles راقبتُ لرُؤية الذي كَانَ يَحْدثُ ' يَجْعلُ أنا شَعرتُ ماذا أَحْدثُ،
    Pietro ile çıkarken yargılandığımı hissediyordum belki de bana öyle geliyordu. Open Subtitles مَع بيترو شَعرتُ بأني كنت مقيدة رُبَّمَا كَانت هذه مشكلتَي
    Ve hayatım boyunca kendimi hiç bu kadar güvende hissetmemiştim. Open Subtitles وبطريقةٍ ما أنا أبداً مَا شَعرتُ أكثر أماناً في حياتِي الكاملةِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد