Bende severim aslında, onu satın almak için çok aramıştım. | Open Subtitles | لقد احببتها. في الحقيقة،اتعرفي، أردتُ شِرائه. |
Olanlardan sonra burayı kimse almak istemedi. | Open Subtitles | لا أحد أرادَ شِرائه بعد الذي حَدثَ. |
Onu almak için teklifte bulunamazdınız. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ أَنْ تَعْرضَ شِرائه. |
Dükkandan almak istemiştik! Ama adam bitti demişti | Open Subtitles | حاولنَا شِرائه في المخزنِ والرجل قالَ بأنّه كَانَ جميعاً مباع خارج! |
Evet, bunu almak istiyoruz. | Open Subtitles | نعم، نُريدُ شِرائه. |
Özellikle de almak istiyorsa. | Open Subtitles | خصوصاً إذا تُريدُ شِرائه. |