2. Dünya Savaşı sırasında, ABD hükûmeti ülkedeki tüm uranyuma bomba üretimi için el koydu. | TED | خلال الحرب العالمية الثانية صادرت الولايات المتحدة كل اليورانيوم المستخدم في تطوير القنابل. |
Polis sunucu makinelerimize el koydu, ama müşterilere ait bilgilere erişemedi. | Open Subtitles | صادرت الشرطة سيرفراتنا لكنها لم تحصل على أي معلومات للعملاء |
FDA 2000'nin üzerinde alfa interferona el koydu. | Open Subtitles | وكالة الأدوية صادرت 2000 علبة من مضادات الفيروسات |
Kardeşinin evine mahkûmuz. | Open Subtitles | -تافه، لقد صادرت غرفة لأختها |
Daha büyük bir sorunumuz var. Polis gardiyanın bilgisayarına el koymuş. | Open Subtitles | لدينا مشكلة أكبر، الشرطة صادرت هذا الحاسوب من الحارس |
Aslına bakarsan... bu şişe öğrencilerden birindeydi, ben de el koydum. | Open Subtitles | في الحقيقة اني صادرت القاروره من احد طلابك |
Polis fabrika davasıyla ilgisi olan on kişinin evindeki suç içeren kanıtlara el koydu. | Open Subtitles | و صادرت الشرطة أدلة التجريم من مساكن عشرة أفراد لهم علاقة بقضية المصنع |
Polisler her şeye el koydu, geri almam haftalar sürebilir. | Open Subtitles | الشرطة صادرت كل شيء يحتاج استرجاعهم أسابيع |
Çok mantıksız. Narkotik Büro bütün malımıza el koydu. | Open Subtitles | هذا ليس منطقياً، إدارة مكافحة المخدرات صادرت شحنتنا بأكملها |
Polisler her şeye el koydu, geri almam haftalar sürebilir. | Open Subtitles | الشرطة صادرت كل شيء يحتاج استرجاعهم أسابيع |
D.E.A. bir düzine telefona el koydu El Oso'nun kulübesinde. | Open Subtitles | المكافحة صادرت عدة هواتف محترقة من مزرعته للمواشي |
HPD bütün kaçak mala el koydu. | Open Subtitles | الشرطة صادرت للتو جميعَ بضائعكَ |
Polis her şeye el koydu. | Open Subtitles | لقد صادرت الشرطة كل الأشياء الخاصة بهم |
Federal yetkililer, Frank'in Amerika ve yurtdışındaki bankalarda bulunan 250 milyon dolarına el koydu. | Open Subtitles | صادرت السلطات الفيدرالية أكثر من 250 مليون دولاراً من ممتلكات (فرانك) في الولايات المتحدة والبنوك الأجنبية |
Polis radyolara el koydu... | Open Subtitles | الشرطة صادرت أجهزة المذياع |
Narkotik Coster'ı basınca 40 kg'dan fazla mete el koydu. | Open Subtitles | مكافحة المخدّرات صادرت أكثر من 40 كيلو من المخدّرات عندما إعتقلوا (كوستر). |
- Devlet kumarhaneye el koydu. | Open Subtitles | الحكومة صادرت المقمرة |
Sayın Yargıç, eyalet müvekkilimin 2 milyondan fazla parasına el koydu. | Open Subtitles | وقبض على السيد (بيري بول) يبيعها سيدي القاضي صادرت الولاية أكثر من مليوني دولار من أموال موكلي |
- Kahretsin! Kardeşinin evine mahkûmuz. | Open Subtitles | -تافه، لقد صادرت غرفة لأختها |
Polis, kısa zaman önce bunlardan birkaçının motoruna el koymuş. | Open Subtitles | صادرت الشرطة بعضاً من دراجات هؤلاء الرجال |
Rosie'nin öğretmeni bugün öğrencilerden birinin telefonuna el koymuş. | Open Subtitles | لقد صادرت مُدرّسة "روزي" جوالًا من إحدى الطالبات اليوم |
Üç dizüstü, iki tablet ve bir e- kitap okuyucuya el koydum. | Open Subtitles | صادرت 3 اجهزة لابتوب و 2 لوحي وقارئ الكتروني |