Orada 150 insanı köleleştiren bir uyuşturucu baronu ile karşılaştık. | Open Subtitles | بينما كنا هناك، صادفنا مروج مخدّرات الذي إستعبد 150 شخص |
Bir gün, Salamanka'ya giden iki hurdeslinin kovan taşıyan eşeğiyle karşılaştık. | Open Subtitles | صادفنا حمارًا يحمل خلايا النحل "واثنان من "هورديز" متجهان إلى "سالامانكا |
Terk edilmiş gazinoda tesadüfen karşılaştık Billy-delikanlı ve onun dört droogisiyle. | Open Subtitles | صادفنا عند المسرح المهجور بيلي بوى وأصدقائه الأربعة |
Ya bir Amerikan savaş gemisine denk gelirsek? | Open Subtitles | ماذا لو أننا صادفنا سفينة حربية أمريكية؟ |
Issız cumanın oradan geçerken bir amcaya rastladık. Babamı tanıyor. | Open Subtitles | لقد صادفنا صياداً بجانب المقبرة إنه يعرف والدي |
İlerleyen saatlerde karşılaştığımız manzara ise gerçekten eşsizdi: bir tarantulanın tehtidinde ufacık siyah bir kara kurbağası. | Open Subtitles | لاحقاً، صادفنا شيئاً فريداً حقاً. ضفدع أسود صغير جداً، يُهدّده عنكبوت ذئبي. |
Tadını kaçırmak istemem, memur bey ama Benning'de görevli bir askere rastlamıştık. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون متنمراً أيها الظابط لقد صادفنا رجل من (بينينغ) |
Teknoloji ile ilk defa on sene önce karşılaşmıştık bir gezegende soykırımdan kurtulanlar zihinlerinde yarattıkları bir sanal alemde yaşıyorlardı. | Open Subtitles | صادفنا التقنية أول مرة قبل عشر سنوات على كوكب نجا من محرقة كان يعيش كان يعيش في عالم افتراضي من خلق عقولهم |
Bir engele takıldık küçük peri, değil mi | Open Subtitles | إننا صادفنا أمرًا حميدًا، أليس كذلك، أيها العفريت؟ |
Daha önce Goa'uld'un, nüfusun daha hızlı yaşlanması için benzer bir yöntem kullandığı bir uygarlıkla karşılaştık. | Open Subtitles | صادفنا حضارة إستعمل فيها الجواؤلد طريقة مماثلة لتعجيل عمر السكان |
Şey, ayrılırken bu beyle karşılaştık ki, kendisinin ilginç bir hikayesi var. | Open Subtitles | كنا في طريقنا للمغادرة، عندما صادفنا هذا السيد والذي لديه قصة مثيرة للاهتمام ليرويها |
Efsanevi iz sürücüsü Gus Hayden'la buluşmaya giderken, birçok hayvanla karşılaştık, buna tüylü akrabamız da dahil, maymun. | Open Subtitles | ,على طريقنا لإيجاد المتقفي الأسطوري غاس هيدن ,صادفنا الكثير من حيوانات الغابة متضمناً قريبنا المكسو بالفراء القرد |
Aynı sorunla Ortayol istasyonunda karşılaştık. | Open Subtitles | وأخرى من بجاسوس صادفنا نفس المشكلة في محطة الوسط |
General, korsan gemisine benzeyen bir şeyle karşılaştık. | Open Subtitles | ايها الجنرال , نحن صادفنا فيما يبدوا انها سفينة قراصنة |
Carl ve ben yumurta ve turta ile silahlanmış bir grup çocukla karşılaştık. | Open Subtitles | صادفنا كارل وانا مجموعة من اطفال بعمر العاشرة مسلحين بالبيض ومشحونين بالحلوى |
Ne yazık ki iki tane taş kafalı güvenlikçiye denk geldik onlar da bomba patlatmaya karar verdiler. | Open Subtitles | لسوء الحظ، صادفنا اثنين من رجال الأمن الحمقى الذين قرروا تفعيل نظام التدمير الذاتي. |
Biz de görüntüleri izlemeye başladık ve çok geçmeden buna denk geldik. | Open Subtitles | لذا، بدأنا بفحصها، وفي وقت لا يذكر صادفنا هذا |
Silah dükkanından çıkan bir gruba denk geldik. | Open Subtitles | صادفنا مجموعة من الأشخاص خرجوا من محل بيع أسلحة |
Orada oldukça sert ... bir volkanik hareketliliğe rastladık, efendim. | Open Subtitles | صادفنا بعض النشاط البركاني الحاد جدا ،سيدي |
Bu sabah bir arkadaşına rastladık ve bir olaydan bahsediyordu. | Open Subtitles | لقد صادفنا صديق له و لقد أشار إلى... حادثٍ ما |
Her neyse, karşılaştığımız için çok mutluyum. | Open Subtitles | علي أية حال , كم يسعدني أننا صادفنا بعضنا |
Ayrıca karşılaştığımız zaman konuşamıyoruz. | Open Subtitles | ولم نتمكن من الكلام سويا عندما صادفنا بعضنا |
Tadını kaçırmak istemem, memur bey ama Benning'de görevli bir askere rastlamıştık. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون متنمراً أيها الظابط لقد صادفنا رجل من (بينينغ) |
Eskilerin bu teknolojisiyle daha önce de karşılaşmıştık. | Open Subtitles | " لقد صادفنا حاويات تبريد للـ " قدماء مثل هذه من قبل |
Ufak bir engele takıldık. | Open Subtitles | صادفنا نتوءًا بسيطًا. |
Şu ana kadar şansımız pek de yaver gitmemiş olabilir ama sen ve ben beraber büyük işler becereceğiz. | Open Subtitles | ربما صادفنا حظا تعيسا حتى الآن لكننا سنعمل أشياء كبيرة معا |