Gözleri dürüst ve sözleri açık olan birisini... sevdiği kadın için her şeyi verebilecek birisini... | Open Subtitles | شخص عيونه صادقة و كلماتة بها شرفُ رجل يَسْتَطيع تَرْك كُلّ شيءِ من اجل حبّ إمرأةِ. |
Gözleri dürüst ve sözleri açık olan birisini... sevdiği kadın için her şeyi verebilecek birisini... | Open Subtitles | شخص عيونه صادقة و كلماتة بها شرفُ رجل يَسْتَطيع تَرْك كُلّ شيءِ من اجل حبّ إمرأةِ. |
Bu CIA'e karşı dürüst ve açık sözlü olacağını taahhüt ettiğin belge. | Open Subtitles | الاتفاق الذي وقعتيه بأن تكوني صادقة و صريحة |
Çünkü sen saf ve dürüst yaşadın. | Open Subtitles | الله سوف يرعاك لأنك عشت حياة صادقة و نقية PRIEST: |
Bilemiyorum Debra, bence çok açık ve dürüst konuştu. | Open Subtitles | علي أن أخبرك أنها بدأت لي... مثل أن تكون صادقة و صريحة! |
Kediler çok dürüst ve duygusal yakınlıkları konusunda çok gerçekçi. | Open Subtitles | إن القطط هي صادقة و صريحة بشأن غرائزها |
Sen dürüst ve adilsen... | Open Subtitles | لو كنت صادقة و عادلة |