ويكيبيديا

    "صامتين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sessizce
        
    • sessiz
        
    • sessizdi
        
    • kapalı
        
    Chris ile birlikte koridorda sessizce oturduk. Kariyerinin en önemli davasını savunmasına çok az kalmıştı. TED بينما جلست أنا و كريس صامتين في المدخل قبل لحظات من دخوله لمناقشة أهم قضية في حياته المهنية
    Günde bir saat bütün mahkûmlar sessizce oturacaklarmış. Open Subtitles ساعةكلّيوم.. حيث يجلس المساجين صامتين أعني، ما التالي ؟
    Ve hikâyemizin selameti için profesör gelene kadar sessizce beklememizi öneriyorum. Open Subtitles و لكن من أجل إنسياب القصة أقترح أن نبقى هنا صامتين إلى أن يصل الأستاذ
    Millet, lütfen, eğer bunun işe yaramasını istiyorsak sakin ve sessiz kalmak zorundasınız. Open Subtitles الجميع, من فضلكم يجب ان نكون صامتين و هادئين لو اردنا فعل هذا
    Ormandan geri döndüğümüz zaman herkes sessizdi ve göz teması kurmaktan kaçınıyordu. Open Subtitles بعد أن عدنا من الغابة كان الجميع صامتين و لا ينظرون بأعين بعضهم البعض
    Çenelerimizi kapalı tutacağız. -Tamam. Gordon nereden gideceğiz? Open Subtitles يجب ان نبقى صامتين حسنا إلى أين نذهب ، غوردون؟
    John Duncroft, bebeklerin annelerini ölürken görmelerini tarifsiz korkuyla kaplı yüzle sessizce durmalarını istermiş babası annesini dövdüğünde tıpkı kendinde olduğu gibi. Open Subtitles حتى يكونوا صامتين أمام رعب لا يوصف كالذي عاناه حين ضرب أباه أمه
    dedim yalnızca. Sonra orada sessizce oturduk. Sadece... sessizlik. TED وعندئذ جلسنا هناك صامتين فحسب. صامتين... فحسب.
    Kafalarını çevirdiler. sessizce oturdular. Open Subtitles أشاحوا بنظرهم لكنهم جلسوا صامتين
    * Gecenin bir yarısında * * Uzanmışız sessizce ve kıpırdamadan * Open Subtitles * كلانا نستلقي صامتين وكأننا موتى الليل *
    Saklanın ve sessizce bekleyin. Open Subtitles نحن ستعمل الاختباء هنا. إذا كان لنا أن نبقى صامتين حقا...
    - 200 kişi orada sessizce oturup... Open Subtitles حوالي ال 200 شخصاً يجلسون هناك صامتين
    Fakat onlar sessizce yerlerinde oturdular. Open Subtitles لكنهم جميعاً جلسوا صامتين
    sessizce dikildiler. Open Subtitles لقد وقفوا هناك صامتين
    Broadchurch plajındaki kayalıkların altında Danny Latimer'ın, cesedinin bulunmasından önce en son görüldüğü yolda meyus bir şekilde sessizce yürüyüş yaptılar. Open Subtitles بدافع الحزن، أخذوا بالمسير صامتين على الطريق الذي شوهد فيه (داني) لآخر مرة الليلة السابقة قبل إيجاد جثته
    Arkadaş olmak zorunda değiliz. Ama sessiz de kalmamıza gerek yok. Open Subtitles لا يتحتم أن نكون صديقين، لكن لا يتحتم أن نظل صامتين.
    Eğer biz sessiz olmayı seçiyorsak sessiz olmayı seçmişizdir. Sessizlik yolunu seçerek bir şeylerle iletişim kuruyoruzdur TED نختار الصمت. نحن نتواصل مع شيء ما عبر اختيارنا أن نكون صامتين.
    İntel onlara bu çipleri verdiği için sessiz kalmayacaklardı. TED لن يقفوا صامتين ازائه كون إنتل هي من زودهم بهذه الشرائح.
    500 adam vardı ve bu oda bir türbe kadar sessizdi. Open Subtitles خمسمائة رجل كانوا صامتين كسرداب
    Evet. Brezilya'da. Herkes sessizdi. Open Subtitles أجل، في البرازيل وكان الجميع صامتين
    Ve polis gelir de yoklarsa çenenizi kapalı tutun. Open Subtitles ولو جاء البوليس يتلصص عليكم إبقوا صامتين
    Herkes ağzını kapalı tutuyorsa, bu hiç bir şey bilmedikleri içindir. Open Subtitles حين لا يكونون صامتين هناهمحقّاًلايعرفونشيئاً ! تقصد أن صمتهم ربّما يدل على معرفتهم بشيئ ماfont

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد