Çünkü başka bir çocuk filmi tanıtımı için teklif aldım ve az önce seçmelerden çıktım, Sunny Delight'ın sesi olabilirim! | Open Subtitles | اوه , لأنه عرض علي للتو اعلان فيلم أطفال آخر وعدت لتوي من تجربة أداء حيث "من الممكن أن أكون صوت "صاني ديلايت |
Violet, Klaus ve Sunny zeki çocuklardı. | Open Subtitles | كان "فيوليت" و"كلاوس" و"صاني" أطفالاً أذكياء. |
Sunny Baudelaire daha bebekti, bu sözcük "kişinin kendini, çoğunlukla anlaşılmaz mırıltılarla ifade ettiği yaştaki kişi" demektir. | Open Subtitles | كانت "صاني بودلير" رضيعة، وهي كلمة تعني "شخص بعمر يتكلم المرء فيه غالباً بسلسلة زعقات غير مفهومة"، |
Sonny, seni özleyeceğim, yarasa suratlı pislik. | Open Subtitles | (صاني)، سأفتقدك على نحو موجع أيّها اللعين ذو وجه الوطواط! |
Sunny, iletişim becerilerinin eksikliğini, var olan dört dişinin boyutu ve keskinliğiyle kapatırdı. | Open Subtitles | وعوضت "صاني" عن نقص مهاراتها بالتواصل، بحجم وحدة أسنانها الـ4. |
Sonrasında Violet, Klaus ve Sunny'nin kendilerini ne kadar kötü hissettiklerini anlatmama gerek bile yok. | Open Subtitles | من غير المجدي لي أن أصف كم كان شعور "فيوليت" و"كلاوس" و"صاني" رهيباً بعد معرفة النبأ. |
Evet, ben Violet Baudelaire, bunlar da kardeşlerim Klaus ve Sunny. | Open Subtitles | أجل، أنا "فيوليت بودلير". هذا أخي "كلاوس"، وهذه أختي "صاني". |
Hoşça kal Violet. Hoşça kal Klaus. Hoşça kal Sunny. | Open Subtitles | إلى اللقاء يا "فيوليت" و"كلاوس" و"صاني". |
Sunny ise kaşıkla tencereye vurarak kendi yazdığı, tekrarlayıp duran bir şarkıyı söyledi. | Open Subtitles | وقرعت "صاني" على قدر بملعقة خشبية، وهي تغني أغنية متكررة ألفتها بنفسها. |
Öyküleri bu gri, bulutlu sabahta, Baudelaire çocukları Violet, Klaus ve Sunny'nin korkunç haberi aldıkları Briny Sahili'nde de başlamıyordu. | Open Subtitles | ولا تبدأ قصتهم في هذا الصباح الغائم الرمادي على شاطئ "برايني"، حيث تلقت "فيوليت" و"كلاوس" و"صاني"، الأنباء الرهيبة. |
Sen, Klaus ve sen, Sunny, tezahürat yapan seyirciler olacaksınız. | Open Subtitles | أنت يا "كلاوس" وأنت يا "صاني"، ستمثلان دوري شخصين يهتفان من الجمهور. |
Sunny, abinle ablan kitaplarla boğuşurken biz seninle bahçede dolaşalım mı? | Open Subtitles | هل تودين القدوم معي إلى الحديقة يا "صاني" بينما يقوم شقيقاك بالكثير من القراءة؟ |
Annemle babamın Sunny'yi eve ilk getirdikleri günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر عندما جلب والدانا "صاني" لأول مرة إلى المنزل؟ |
Ancak şu an ben, Sunny Baudelaire'ın söz konusu olaydan sağ çıkacağının bilinciyle çayımı yudumlayabilirim. | Open Subtitles | على كل حال، يمكنني احتساء شايي وأنا أعلم أن "صاني بودلير" ستنجو من هذه الحادثة بالتحديد. |
Kara kaplumbağasını cilaladım, Sunny de ona muz verdi. | Open Subtitles | لمعت السلحفاة، وأطعمتها "صاني" بعض الموز. |
Minik Sunny'nin de hâlâ on değil, dokuz ayak parmağı olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | ولا أزال أرى أن "صاني" الصغيرة لديها 9 أصابع قدمين بدلاً من 10. |
Sunny, bakıyorum da marşmelovlarını bitirmişsin. | Open Subtitles | يبدو أنك تناولت جميع قطع حلوى الخطمي يا "صاني". |
Böylece Sonny de uçabilir. | Open Subtitles | حتى يتسنى لـ(صاني) أيضاً أن يكون مُنتشياً. |
Sıkı dur, Sonny, fena sarsılacağız. | Open Subtitles | تشبّث جيّداً، (صاني)، سيكون الأمر صعباً. |
- Lanet olsun. - Ne var? Sonny için cam açmadım. | Open Subtitles | اللعنة، نسيت أن أفتح النافذة قليلاً لأجل (صاني). |
Boynuzlu, güçlü bir iblis Sunnydale'de dolaşıyor ve kimse bunu fark etmiyor. | Open Subtitles | شيطان قويّ وبقرون يسير في (صاني ديل) ولم يُلاحظ أحد ذلك ؟ |