Bu sabah buraya gelmeden önce, kim duş kullanarak yıkanabilirdi? | TED | صباحاً قبل مجيئكم الى هنا من منكم قد اغتسل باستخدام الاستحمام |
Şüpheli Dr Alexandre Beck bu sabah tutuklanamadan kaçtı. Kendisi aynı zamanda... | Open Subtitles | المتهم الدكتور أليكسندر بيك قد هرب اليوم صباحاً قبل إعتقاله. |
Kimse uyanmadan sabah kaçabilirsen 5 puan bonus. | Open Subtitles | لو غادرت صباحاً قبل أن يستيقظ أحد، 5 نقاط أنت جاد |
Yarın sabah trafik azalınca çıkalım mı? | Open Subtitles | من الأفضل لنا أن نغادر غداً صباحاً قبل الزحمة |
Son araması sabah 4:47'de, ölmeden hemen önce. | Open Subtitles | آخر إتّصال له كان في الساعة الـ 4: 47 صباحاً قبل وفاته. |
Federaller sabah geldiler, güneş doğmadan hemen önce. | Open Subtitles | وصل الفيدراليون صباحاً, قبل شروق الشمس. |
- Evet. Yarın sabah işten önce uğrarsın. | Open Subtitles | يمكنك المرور غداً صباحاً قبل العمل. |
Browning'in eşi ya da sanırım artık dul eşi oldu Boyd'un sabah onlara uğradığını söyledi. | Open Subtitles | زوجة " براونينغ " , أو أرملته الآن قالت أن " بويد " قابله صباحاً قبل حوالي |
sabah 4'te. - sabah ezanindan önce. | Open Subtitles | الرابعة صباحاً قبل آذان صلاة الصبح |
Dün sabah bağışıkların kampından ayrılmadan hemen önce bazı konuşmalar duyduk. | Open Subtitles | "عندما كنا هناك في مخيم "المنيعين بلأمس صباحاً قبل مغادرتنا سمعنا بعض الأشخاص يتحدثون |
Dün sabah bağışıkların kampından ayrılmadan hemen önce bazı konuşmalar duyduk. | Open Subtitles | "عندما كنا هناك في مخيم "المنيعين بلأمس صباحاً قبل مغادرتنا سمعنا بعض الأشخاص يتحدثون |
İki gün sonra sabah saat 10'da Hira Nandani Andheri istasyonu bir bilet. | Open Subtitles | العاشرة صباحاً قبل يومين إنها تذكرة من (هيرا نانداني) إلى محطة (أندهيري) |
Byetta adlı enjekte edilen bir ilacı her sabah kahvaltıdan önce ve her akşam yemekten önce kullanıyorum. | Open Subtitles | (و من ثم أتناول (بييتا، وهو يؤخذ عن طريق الحقن، كل يوم صباحاً قبل الإفطار و مساءً قبل العشاء. |