Cuma sabahı, yumurtamı yiyip kahvemi içerken, iyi bir iş sahibi olmuştum. | Open Subtitles | صباح الجمعة, بينما كنتُ آكل البيض وأشرب القهوة, حصلت على وظيفة جيدة. |
Ve uçağımı Cumartesi sabahı kalkışlı istemiştim, Cuma sabahı değil. | Open Subtitles | وحجزت موعد الطيران في صباح السبت ، لا صباح الجمعة |
Ve Cuma sabahı, erken saatte, onun ofisinden çalınmış. | Open Subtitles | والتى سرقت من مكتبه مبكرا فى صباح الجمعة |
Perşembe gecesine kadar böyleydi, tam olarak Cuma sabahı. | Open Subtitles | حتى ليلة الخميس. أو صباح الجمعة إذا تحرينا الدقة. قرابة وقت تعرّضي للطلقات النارية |
Bloom, kaseti Cuma sabahı Huntsville'de Gale ile son röportajı yaptığı dönemde kaldığı bir motelde bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | بلوم ذكرت بأنّها إستلمت الشريط صباح الجمعة في فندق في هانتسفيل حيث كانت تقيم لإجراء مقابلة غايل الأخيرة |
Cuma olması gerekirdi. Cuma sabahı. | Open Subtitles | الجمعة , الجمعه , صباح الجمعة صباح الجمعة |
Cardinal gizli operasyonlarla ilgili belgeleri Cuma sabahı masasında istiyor. | Open Subtitles | الكاردينال يريد كل الأفكار على مكتبه بحلول صباح الجمعة |
Kardinal, Cuma sabahı, bütün dosyaları masasına istiyor. | Open Subtitles | الكاردينال يريد كل الأفكار على مكتبه بحلول صباح الجمعة |
Ve Cuma sabahı 10:00'da hazır olursa harika olur.. | Open Subtitles | وإن كُنتِ تستطيعين تحضيره صباح الجمعة عند الساعة 10 سيكون عظيما |
Cuma sabahı biri benimle okula gelmezse okuldan atılacağım. | Open Subtitles | يجب أن يرافقني أحدكم إلى المدرسة صباح الجمعة وإلا سيتمّ طردي |
- Ölüm zamanı? Perşembe gecesi 10 ve Cuma sabahı 4 arasında. | Open Subtitles | بين الـ10 مساءً من ليلة الخميس والـ4 فجراً من صباح الجمعة |
Cuma sabahı odama gel. O zamana istediğini elde etmiş olurum. | Open Subtitles | تعال إلى غرفتي صباح الجمعة سيكون لديّ معلومات حينها |
-Yaklaşık akşam 7'den Cuma sabahı 3'e kadar. | Open Subtitles | - منذ متى؟ - من حوالى الـ7 حتى الـ3 صباح الجمعة |
Neden ona Cuma sabahı sıkı bir idman yaptırmıyoruz? | Open Subtitles | سنجعله يعمل بكل قوته في صباح الجمعة |
Her neyse umarım Cuma sabahı işiniz yoktur. | Open Subtitles | من الجميع أن لا ينشغل صباح الجمعة |
Minsk varoşlarına gitmiş ve 15 Ağustos 1941, Cuma sabahı bir kısım Yahudi ve sözde partizanın idamını izlemişti. | Open Subtitles | "قاد إلى أطراف "منسك وفي صباح الجمعة فى 15 اغسطس 1941 و شاهد إعدام اليهود ، والثوار المزعومين |
Cuma, cuma, Cuma sabahı. | Open Subtitles | الجمعة، الجمعة، صباح الجمعة. . صباح الجمعة! |
3:30 Cuma sabahı Uyumak istiyorum ben! | Open Subtitles | "صباح الجمعة ، الساعة الثالثة والنصف صباحاً" أود لو اذهب للنوم فقط.. |
Sophie'yi ilk gördüğüm an Cuma sabahı yapılan düğün kahvaltısıydı. | Open Subtitles | كان في فطورِ الزفاف في صباح الجمعة |
Cuma sabahı seni evinden alırım. | Open Subtitles | سوف أُقلّكِ في منزلكِ صباح الجمعة. |