ويكيبيديا

    "صباي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Çocukken
        
    • Küçükken
        
    • Çocukluğumdan
        
    • Gençken
        
    • çocuğuyken
        
    Balta mı? Çocukken bir baltam vardı. Bir arabayı çekebilmiştim. Open Subtitles تناولته ذات مرة في صباي وكنت قادراً على رفع سيارة
    Çocukken TV rehberi çıktığında çok heyecanlanırdım. Open Subtitles كنت أشعر دوما بالحماس في صباي عند صدور أعداد دليل التلفاز
    Küçük bir Çocukken babam o kutsal ilahiyi söyleyip iyileştiğini gördüm. Open Subtitles لقد رأيت والدي يؤدي النشيد في صباي. ورأيت قدرتهم السحريه في الشفاء.
    Küçükken, böyle soğuk gecelerde, kız kardeşimle yatağın içine büzülürdük. Open Subtitles في صباي في تلك الليالي الباردة كنت أنام مع أختي في فراشها
    Küçükken babamlar burada çok vakit geçirirdik. Open Subtitles قضيت مع أبي أوقاتاً كثيرة هنا في صباي أوقات طيبة
    Çocukluğumdan kalma olan eski şarkıları seviyorum. Open Subtitles كم أعشق تلك الأغنيات القديمة، إنها تذكرني بفترة صباي.
    Ben Çocukken evimizin yanında bu bitkiler yetişirdi ama ne bu çay ne de bitki bilimsel sözlerin neden Ayışığı yüzüğü yaptığının bir açıklamasını sunmuyor. Open Subtitles كان ينمو برّيًّا بالقرب من بيتي في صباي. لكن لا الشاي ولا تأملاتك النباتيّة يفسّران سبب صنعك للخواتم القمريّة بلا إذن.
    Çocukken babamla bir Iron Hans kampına gitmiştim. Open Subtitles ذهبت لمخيم هانس الحديدي رفقة أبي في صباي
    Çocukken, bir geceliğine bir pastaneye hapsedilmeyi hayal ederdim. Open Subtitles في صباي حلماً كان يراودني أنيمُحاصرفي دكانللمعجنات...
    Çocukken bir havuzun dibinde bir dolar elli sent bulmuştum. Open Subtitles أتدرين، في صباي... وجدت دولاراً والنصف ذات مرة... في قاع حوض سباحة
    Çocukken bu sokakta oynardım. Open Subtitles كنت ألعب في هذا الشارع في صباي
    Çocukken ayak düzeltici ayakkabı giyerdim. Open Subtitles أتدري، لبست حذاءاً مقوماً في صباي
    Çocukken bir keresinde neredeyse bir gölde boğuluyordum. O zamanda aynı şeyleri hissetmiştim. Open Subtitles كدت أغرق في بركة في صباي
    Ben Küçükken, babam beni bankaya götürüp yukarı kaldırıp veznedarı işaret ederek... Open Subtitles حسناً، أخذني أبي في صباي إلى المصرف، ثم حملني وأشار إلى المحاسب وقال...
    Çünkü Küçükken başımdan saçla ilgili kötü bir olay geçti. Open Subtitles لأني مررت بتجربة سيئة مع شعيرة في صباي
    Küçükken, bir adamın yükselmeye çalıştığını hatırlıyorum. Open Subtitles أذكر في صباي أن شخصاً كان يلبس الكعوب
    Küçükken, orayı bulutlarda bir yer olarak hayal ederdim. Open Subtitles في صباي ، تخيلت مكاناً بين السحاب
    Küçükken hiç param yoktu. Open Subtitles لم أكن ثرياً في صباي
    Beni anlamalısın. Çocukluğumdan beri Lester'la birlikteydim. Open Subtitles عليك أن تفهم فقط ,كنت مع لستر في صباي
    Gençken hep reklam filmlerinde oynamak isterdim, ama sonra bir beynim olduğunu fark ettim. Open Subtitles في صباي , لطالما أردت أن أصبح ممثل في الدعايات التجارية بعد ذلك إكتشفت أن لدي عقل
    Küçük bir kız çocuğuyken oyuncak bir ayım vardı. Open Subtitles في صباي كان لدينا أرنبة صغيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد