ويكيبيديا

    "صبيّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oğlan
        
    • erkek
        
    • çocuğun
        
    • bir çocuk
        
    • Çocuk
        
    • çocuktu
        
    • evlat
        
    • genç
        
    • bir çocuğu
        
    • çocuksun
        
    Hemşire yanılıp, oğlan olduğunu söyledi. Open Subtitles أتعلم, أقسم أن الممرضة تسرّعت وقالت إنه صبيّ
    oğlan kızı öldürür, kızın oğlu oğlanın kızını takip eder. Open Subtitles صبيّ يقتل فتاة فيطارد ابن الفتاة بنت الصبيّ
    Ama yine de bir erkek çocuğu böyle yetiştirmek zor değil mi? Open Subtitles ومع ذلك، تربية صبيّ تتطلّب جهداً كبيراً، لا؟
    Sizleri adalete teslim etmek için, bir çocuğun kendi canına kıyması utanç verici. Open Subtitles إنّه لأمر مُؤسف أنّ على صبيّ الإنتحار لجلب كلّ واحدٍ منكم إلى العدالة.
    Zenci bir çocuk artı basketbol... Eşittir Beyaz kız. Open Subtitles صبيّ أسود زائد كرة السلّة تساوي فتاة بيضاء
    Tatlı Çocuk. Umarım bu kişisel olarak görüşmemizi engellemez. Open Subtitles يا صبيّ العزيز , أرجو ألا يكون هذا بديلا عن مقابلة على انفراد
    Sadece küçücük bir çocuktu o, ezdin geçtin bir şey yapama-- Open Subtitles لقد كان مجرد صبيّ صغير، وصدمته ولم تستطع
    Küçük bir oğlan çocuğu olduğumdan beri, Hep NASA'da çalışmak istemiştim. Open Subtitles لقد أردتُ دائماً العمل بـ "ناسا" منذ كنتُ صبيّ صغير
    Kılıcını elinden düşürmeye yatkın bir oğlan yerine? Open Subtitles وليس مجرد صبيّ عُرضه لفقدان سيفه
    Bir çocuğun yokmuş. Evinde bir oğlan olması hoş olur. Open Subtitles (جيل)، ليس لديكِ أطفال، سيكون من اللطيف وجود صبيّ في المنزل
    İkinizin de ailesi, tanışmadıkları bir erkek çocuğun evinde kalmanıza karşı değil mi yani? Open Subtitles ألا يمانع والدكما نومكما في بيت صبيّ لم يتعرّفا به؟
    Yarı kız yarı erkek. Open Subtitles ها هو مريضنا الجديد نصفُ فتاة ونصفُ صبيّ
    Azaltalım biraz. 9 ila 12 yaşları arasında bir erkek çocuğu aradığımızı biliyoruz. Open Subtitles حسناً، لنُقلّص ذلك العدد. نعرف أننا نبحث عن صبيّ في عُمر يتراوح بين التاسعة والثانية عشرة.
    Ya 30 bin kaydı kurtaracaksın, ya da bir çocuğun hayatını. Open Subtitles إمّا أن تُنقذي 30 ألف اتصال هاتفي، أو حياة صبيّ واحد.
    Eğer haklıysan, ve karaciğer yetmezliği olan bir çocuğun yemek borusuna endoskopla girersek, tekrar kanayabilir. Open Subtitles إن كنتَ محقاً ووضعنا المنظار في صبيّ مصاب بالفشل الكبدي قد ينزف مجدداً
    Sınıfındaki bir çocuk işte. Önemli değil ki. Open Subtitles إنه مجرد صبيّ يدرس معها لا داعي لتضخيم المسألة
    Bir hastam var. Az görülen bir beyin hastalığı olan küçük bir çocuk. Open Subtitles لديّ مريض، صبيّ صغير، مُصاب بمرضٍ نادرٍ بالمخ.
    "O hiç de umut vaat eden bir asker değil." "Yüreği intikamla dolu bencil bir çocuk sadece." Open Subtitles فهو ليس مجنّداً واعداً، سوى صبيّ أنانيّ توّاقاً للإنتقام.
    Biraz asi ruhluydu ama tatlı bir çocuktu. Open Subtitles لربما جامحاً نوعا ما و لكنه صبيّ لطيف.
    Pekala, evlat. Buraya hiç girmemiş gibiyiz artık. Open Subtitles حسناً، يا صبيّ يبدو و كأنّنا لم نكن هُنا
    İspanyol bir genç olabileceğini söylediler. Open Subtitles و هم يعتقدون أن الجاني ربّما يكون صبيّ لا تيني
    12 yaşındaki bir çocuğu kaçırma ve adam öldürme ve bir FBI ajanını öldürme. Open Subtitles اختطاف وقتل صبيّ في الـ12 من عُمره، وإرداء عميل المباحث الفيدراليّة قتيلاً.
    Sen tatlı bir çocuksun . Evet, öylesin . Çok iyisin . Open Subtitles أنت صبيّ ظريف نعم ، أنت على ما يرام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد