Ama Hindistan bunu başardı. Sahara Altı'nın büyümesini, Hindistan'ın hikayesi ile karsılaştırınca, epey benzer olduklarını söyleyebiliriz. | TED | إن وضعت دول صحارى أفريقيا فوق قصة نمو الهند، فإنهما يتطابقان |
Sahara, istemiyor, ama ona böceği vermeliyim. | Open Subtitles | صحارى لا تريده و لكن علىّ أن أعطيها الحشرة |
- Er Sahara! - Evet, çavuş? | Open Subtitles | ـ مجند صحارى ـ نعم ، أيها النقيب |
Kimi sıcaktan kavuran kimi soğuktan donduran uçsuz bucaksız çöller. | Open Subtitles | و صحارى واسعة تتنوع من شديدة الحرارة إلى شديدة البرودة |
Mısır'ın çöllerinden, | Open Subtitles | "لقد جئتم من صحارى " مصر |
Batı, Sahra Altı'ndaki ülkelerin borçlarını gayri safi yurt içi hasılanın (GSYH) %70'inden %40'ına, yani neredeyse yarısına kadar, düşürecek borç affı programları uyguluyor. | TED | قام الغرب بتقديم برامج إعفاء الديون والتي خفضت دين دول صحارى أفريقيا إلى النصف من 70 بالمئة إلى 40 بالمئة من الناتج المحلي الإجمالي |
Orada Sands Oteli vardı. | Open Subtitles | كانت المنطقة صحراوية فندق صحارى |
- Hemen çık buradan, Sahara. - Yürü. | Open Subtitles | أخرجى من هنا حالاً ، يا صحارى تحركى |
Sahara, iyi misin? | Open Subtitles | صحارى .. هل أنت بخير ؟ |
Sahara'yı kısırlaştırmak zorunda kaldım. Tiroit sorunları vardı. | Open Subtitles | (صحارى) كان يجب علي أن أخصيها مشكلة في الغدة الدرقية |
Sahara'nın ortasında değiliz. | Open Subtitles | " ديكس " نحن في منتصف " صحارى " |
17.'nci Yol'daki Sahara Springs Motel'nde. | Open Subtitles | نزل (صحارى ىسبرينغز) على الطريق 17 |
Sahara çekil! | Open Subtitles | انت, انت, (صحارى), ابتعدي |
Sahara. Gitmem lâzım, tamam mı? | Open Subtitles | (صحارى), علي الذهاب, حسناً؟ |
Sahara! | Open Subtitles | صحارى ! |
Dünyadaki çöller, parçalanmış harabeler, ve suyu tükenmiş, yok olmuş medeniyetlerle darmadağın olmuştur. | Open Subtitles | صحارى العالم كانت مُكتسَحة من حضارات مُنتشية ومُزدهرة حيث جرى الماء |
Tablette çöller, dağlar, kanyonlar anlatılıyor... | Open Subtitles | اللوح يتحدث عن صحارى و جبال و وديان |
Toprak defalarca ve defalarca kullanılıyor, ve bütün besleyici maddeleri çekiliyor ve yeni çöller haline geliyor, ve bu bütün dünyada böyle. | Open Subtitles | و الهواء و الماء و كل ما نتناوله من طعامنا يتم استخدام التربة مرّةً تِلو اﻷُخرى و يتم استخلاص المغذّيات من التربة فتغدو التربة صحارى جديدة |
Bu size tanıdık mı geliyor? Çünkü 80'ler ve 90'larda Sahra Altı'nda olan da, aynen buydu. | TED | إن كان ذلك مألوفاً فذلك الذي حصل في دول صحارى أفريقيا في الثمانينات والتسعينات |
Orada Sands Oteli vardı. | Open Subtitles | كانت المنطقة صحراوية فندق صحارى |