Ve parfümeri size bunun doğru olamayacağını gösterir, çünkü böyle olsaydı sanat olmazdı, anlaştık mı? | TED | و العطارة تشير الى عدم صحة ذلك ايضا، لأنها اذا كانت كذلك لن تكون فنا، اليس كذلك؟ |
Ama büyüdüklerinde bunun doğru olmadığını anlıyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم بعد ذلك يكبرون. ويدركون عدم صحة ذلك. |
Eğer bir amacın olsaydı bunun doğru olduğunu bilirdin, Tom. | Open Subtitles | ولو كانت لديك ادنى موضوعيه لعلمت صحة ذلك توم |
Ben de bunun doğru olma ihtimalinin yüksek olduğunu ve işimize yarayabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | و أنا أعتقد بوجود فرصة كبيرة فى صحة ذلك و هذا قد يعمل لصالحنا |
Annem her şeyin olmasının bir sebebi olduğunu söylüyor. - bunun doğru olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | أمي تقول أن هذه الامور تحدث لسبب ولكني لست متأكدة من صحة ذلك |
Annem her şeyin olmasının bir sebebi olduğunu söylüyor. Ama ben bunun doğru olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | أمي تقول أن الأمور تحدث لسبب لكني لست متأكدة من صحة ذلك |
Ona bağırana kadar bunun doğru olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أدرك مدى صحة ذلك كان حتى صرخت في وجهها. |
Psikiyatrist olarak konuşmam gerekirse onları böyle bir karar vermeye zorlamadan önce bunun doğru olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | من منطلق أخصائي نفسي أقترح أن يتم التأكد من صحة ذلك تماماً قبل إجبارهم على إتخاذ قرار |
Ona bağırana kadar bunun doğru olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أدرك مدى صحة ذلك كان حتى صرخت في وجهها. |
Steve Weinstein, Perimeter Enstitüsü'nde bir bilimadamı, bunun doğru olabileceğini ve başka harika bir gizemin çözümü olabileceğini düşünüyor -- kuantum belirsizliği bilmecesinin. | Open Subtitles | ستيفين وينستين - هو عالم من معهد بيريمبن - يعتقد بإمكانية صحة ذلك |
Ama biz bunun doğru olmadığının farkındayız. | TED | لكننا نعلم عدم صحة ذلك |
İlk olarak bunun doğru olduğuna emin değilim, ayrıca bir kaç hafta hayli olaysız geçti. | Open Subtitles | حسناً, "أ" انا لست متاكدة من صحة ذلك, |
bunun doğru olmadığına eminim. | Open Subtitles | اشك في صحة ذلك |