kazara bir giyim mağazasının... alarmını çalıştırdıysanız radyo frekans etiketlerinin ne işe yaradığını bilirisiniz. | Open Subtitles | إن كنت في اي وقت مضى صدفةً تشغيل جهاز الإنذار في محل لبيع الملابس فأنت تعلم كيف التردادات الصوتية تعمل |
Kendime bir sürü şirin kıyafet almak için kazara çalışan indirimimi kullandım. | Open Subtitles | صدفةً , استعملتُ الخصم الخاص بالموظفين لشراء العديد من الملابس الجميلة |
2014'de meslektaşım ve ben, tesadüfen depresyon ve TSSB önleyici ilk ilaçları keşfedene dek. | TED | حتى جاء عام 2014، عندما اكتشفت أنا وزميلي صدفةً أول دواء يستطيع الوقاية من الاكتئاب واضطراب ما بعد الصدمة. |
Bu yüzden Celibici'de olduğunu tesadüfen öğrenmediğinize eminim. | Open Subtitles | و هذه هى الطريقة التى عرفت بها أنكم لم تعرفوا أنه موجود بـ"شيليبيتشى" صدفةً |
Öldürülmeden hemen önce fantezi futbol piyangosunu kazanması da ne tesadüf. | Open Subtitles | و لقد وجدت صدفةً أنه فاز بجائزة قبل مقتله. |
Sanırım, yani bir tesadüf olabilir ama iki tane var. | Open Subtitles | أعتقد... أعني، قد تكون صدفةً ولكن هنالك اثنان منهما |
...karımınkini, bebeğiminkini ve kazara bir seferinde de iki kişilik bisikletin arkasında teyzeminkini. | Open Subtitles | زوجتي و طفلتي و رأيت خالتي صدفةً على دراجتها |
Sarhoş oldu. Tabancasıyla oynadı. kazara patladı. | Open Subtitles | لقد كان ثملاً، و لعب بمسدسه و أطلق النار صدفةً. |
Sen garsonu orada kazara öldürmeden önce biz de tam bunu yapmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | هذا ما حاولنا ان نفعله عندما اطلقت النار على النادلة صدفةً |
Heryerde tabela var. Buraya kazara indiğinize inanmamı bekliyor olamazsınız. | Open Subtitles | هناك لافتات في كل مكان، أنا متأكد أنك لم تته طريقك إلى هنا صدفةً |
Bu salgın ve tüm bu olanlar kazara olmadı. | Open Subtitles | ما هنا، هذا الوباء وكل ذلك، ليست صدفةً. |
tesadüfen karşılaşsak bile bana selam vermeyin. | Open Subtitles | لا تلقي التحية حتى إذا إلتقينا صدفةً |
Neden böyle oldu, aslında biraz tesadüfen. | TED | حدوث ذلك كان نوعاً ما صدفةً. |
Sonra bir gün, Toulon'da bir barda tesadüfen Fred ile karşılaştım. | Open Subtitles | ثم بأحد الأيام، قابلت (فريد) صدفةً في حانة في تولون |
İlk önce, tesadüfen bu semtte olduklarına inanmalısın. | Open Subtitles | كانوا في الحي صدفةً |
- Belki tesadüfen karşılaştılar. | Open Subtitles | لعلّهما التقيا صدفةً |
Yani burada olman tesadüf müydü? | Open Subtitles | إذاً ، أنت مُتواجد هنا صدفةً فقط |
Martin, bunun tesadüf olmadığını kendin söyledin. | Open Subtitles | مارتين) ،، لقد قلتَ بنفسكَ) أن هذهِ لم تكن صدفةً |
Bu bir tesadüf olamaz. | Open Subtitles | لا يُمكن أن تكون صدفةً. |
Yani bu bir tesadüf olamaz. | Open Subtitles | أعني لايمكن أن يكون هذا صدفةً |
Yani geldiğini bilmiyordu. Bir kaç gün önce şans eseri karşılaştıklarında işte o zaman... | Open Subtitles | لذا هو لم يعرف أنك أتيتِ إليه ولكن قبل أيام ، إلتقيا صدفةً |