Charlotte, sana kuzenim Bay Collins'i takdim edeyim. arkadaşım, Bayan Lucas. | Open Subtitles | شارلوت أسمحى لى بتقديم ابن عمى السيد كولينز صديقتى الأنسة لوكاس |
Psişik arkadaşım, buraya dönmek zorunda olduğumu söyledi. Ona inanmadım. | Open Subtitles | صديقتى قالت لى أنه على ّ أن أحضر إلى هنا |
Oda arkadaşım seninle tanışmak istiyor. Belki bu hafta sonu, çift çıkabiliriz? | Open Subtitles | صديقتى تود بالفعل رؤيتك , لربما إستطعنا مضاعفة أيام عطلة نهاية الإسبوع |
O aptallardan biri, arkadaşımı incitti. Onu derhal bulmam lazım. | Open Subtitles | واحد من هولاء الحمقى آذى صديقتى أحتاج لإيجاده و بسرعة |
Hayır , hayır! Bu kız arkadaşımın peri olup olmadığını sormaktan fazla değil. | Open Subtitles | لا لا ذلك ليس اسواء من ان تسألنى اذا اذا كانت صديقتى حوريه |
O yüzden değil, Çin mahallesinde kız arkadaşımla birlikte bir restorandayım. | Open Subtitles | لا , انا هنا فى مطعم فى الحى الصينى مع صديقتى |
Bu arkadaşım kendisini aramayan erkek arkadaşına kafayı takmış durumda. | Open Subtitles | صديقتى ببساطة مهووسة بهذا الفتى الذى لم يعاود الأتصال بها |
O benim en iyi arkadaşım. Bana söylemeden hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | أنها صديقتى المقربة وهى لا تفعل أى شئ ألا وأخبرتنى عنه |
Kız arkadaşım boş değil ve başka randevu da istemiyorum. | Open Subtitles | صديقتى مشغولة .. ولا أستطيع الذهاب فى ميعاد غرامى آخر |
Kız arkadaşım boş değil ve başka randevu da istemiyorum. | Open Subtitles | صديقتى مشغولة .. ولا أستطيع الذهاب فى ميعاد غرامى آخر |
Affedersin, en iyi arkadaşım Cameron da gidiyor, yılın partisiymiş diye duydum. | Open Subtitles | اسفة , صديقتى المقربة كاميرون ذاهبة اليها لقد سمعت انها حفلة العام |
Kashi sadece benim ilk eşim değil... Aynı zamanda arkadaşım ve sırdaşım. | Open Subtitles | كاشى ليست زوجتى الاولى وحسب بل هى صديقتى و محل ثقتى ايضا |
Boone, Chanel benim en iyi arkadaşım ve eğer onu ve Kappa Ev'ini rezil edersen senin peşine düşerim, anlıyor musun? | Open Subtitles | بون ، شانيل صديقتى الأفضل وإذا قُمت بإختيار أن تجلب العار على منزل كابا سأسعى خلفك ، هل فهمت هذا ؟ |
arkadaşım kalamadı. Bir sürü de yemek var. Tavuk, salata ve poğaça. | Open Subtitles | إن صديقتى لم تتمكن من البقاء ، لدى المزيد من الطعام ، دجاج و سلطة و لفائف |
arkadaşım Hortensio'nun kapısına vur, İyi vur, yoksa ben katana vuracağım. | Open Subtitles | تدق لي صديقتى هورتنشيو بوابة ، وتضربني بشكل جيد ، أو أنا سأضربك بك المحتال في عقل. |
Kız arkadaşım çok iyi bir katolik. | Open Subtitles | صديقتى كاثوليكية جيدة ، انها تحب التناول |
- Neden acele ediyoruz? - Kız arkadaşımı biliyorsun? | Open Subtitles | هل من الممكن معرفة لماذا تحن فى عجلة أنت تعرفين صديقتى |
arkadaşımın hayatı tehlikede olabilir. | Open Subtitles | ومن المحتمل جدا ان حياة صديقتى على المحك |
Yıldönümümde kız arkadaşımla olmak istediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعذرينى لانى أريد أن أكون مع صديقتى فى ذكرانا السنوية. |
arkadaşıma, yardımcı olmak için ne gerekirse yapacağımı söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرت صديقتى اننى سأفعل مايمكننى عمله لمساعدتها |
dostum Brooke Davis geçti bir rüzgâr gibi Sam'in başı dertte mi? | Open Subtitles | صديقتى بوك دايفيز اتت الى فصلى مثل الرياح سام فى مشكلة ؟ |
-Seninle arkadaş olmak istemiştim. -Ben senin arkadaşınım, Buddy. | Open Subtitles | لقد كنت اعتبرك صديقتى ثم أنا صديقتك يا بودى |
Daha önce hiç olmayan eski sevgilim diyebiliriz. | Open Subtitles | من هذة، صديقتك؟ أنها أكثر مثل صديقتى السابقة التى لم أحصل عليها أبداً |
Bakın ne diyeceğim. O hukuktan 2.sınıftan bir arkadaşımdı. | Open Subtitles | أخبرك ماذا لقد كانت صديقتى فى السنة الثانية من كلية الحقوق |
Dün, ahlaki yönden zayıftın ve bugün, fakülteli kız arkadaşımsın. | Open Subtitles | البارحة , أنتِ كنتِِ صغيرة... وأنتِ اليوم صديقتى الجامعية |
Ben de kütüphanedeki arkadaşımdan "Kiliselerin Vergiye Bağlanmasını İsteyenler Derneği"ni araştırmasını istedim. | Open Subtitles | حسنا .. أنا سألت صديقتى فى المكتبه لتبحث فى مسالة الضرائب على إتحاد الكنائس |
- Kevin, Zach tanıdık müşterimiz, sadece eğleniyordu. - Benim sevgilimle mi? | Open Subtitles | التشيكى من زبائنى يا كيفن وأراد أن يقضى وقتا ممتعا يقضى وقتا ممتعا مع صديقتى |