Ne sıklıkta böyle bir haberin içinde Eski sevgilin olur? | Open Subtitles | كم مرة ستجدين صديقك السابق فى قصة كبيرة ؟ |
Sadece Eski sevgilin gibi olmadığımı kanıtlamak için söylemiştim. | Open Subtitles | انا فقط قلتها لانني لم ارد ان اكون مثل صديقك السابق |
Betty, o Eski erkek arkadaşın şu anki erkek arkadaşın benim. | Open Subtitles | لا بيتي لا تستطيعين الذهاب هو صديقك السابق وأنا صديقكِ الحالس |
Eski erkek arkadaşın saygılarını iletiyor, ve sanırım geriye kalanlar, zaten kendini anlatıyor. | Open Subtitles | صديقك السابق يبعث لك باحتراماته و أظن أن البقية تشرح نفسها بنفسها |
Eski sevgilini dövmek için işten erken çıktım ve şu anda birkaç iş yapıyorum. | Open Subtitles | غادرت العمل مبكراً لأذهب لتأديب صديقك السابق وأقوم الآن بإكمال عملي |
eski sevgilinle dost olmaya çalışıyorsun ve gırtlağına kadar boka batıyorsun. | Open Subtitles | أتري, هذا ما يحدث عندما تحاولي ان تكوني ودوده مع صديقك السابق, تنتهين غارقه إلى ركبك بالبراز |
Yani eski erkek arkadaşının, gizlice seni hala seven eski kocanla evlendiğinden, haberi yok, ama sen yapmaması için bir neden söyleyene kadar, komşun olan kaltakla evlenecek? | Open Subtitles | لذلك صديقك السابق ليست لديه فكرة عن زواجك السري من زوجك السابق الذي مازال يحبك لكن مالم تعطيه سبب |
Bilmem, belki de yanında yeni sevgilisi olmasına rağmen sürekli eski erkek arkadaşını görmeye çalışmandan olabilir. | Open Subtitles | لا أعلم, أقصد انتِ تذهبين الى اماكن طوال الوقت لرؤية صديقك السابق عندما يكون مع صديقته الجديدة؟ |
Şu ana kadar, seninle teknesiz denize açılmayı denedim Eski sevgilin yüzümü gözümü morarttı ve tutuklandım. | Open Subtitles | حتى الآن، حاولت الإبحار معك بدون قارب لكمني صديقك السابق في وجهي ودخلت السجن |
Aman allahım, o senin Eski sevgilin. | Open Subtitles | يا إلهي ، إنه صديقك السابق. المقصود علاقة جنسية شاذة بينهم والعياذُ بالله |
Senin Eski sevgilin ve Olivia'nın gölgesi arasında çok insan var. | Open Subtitles | بين صديقك السابق وظل أوليفيا، هناك أشخاص كثر. |
-Eğer Eski erkek arkadaşın... ..fikrini değiştirmene neden olduysa, büyütülecek birşey. | Open Subtitles | حيث أنك في الواقع تأخذين نصيحة صديقك السابق بدل نصيحتي |
Demek istediğimiz, Eski erkek arkadaşın ve onun yeni kız arkadaşına bu kadar yakınsan, bu garip. | Open Subtitles | كل مانقوله هو، إذا كنتِ هنا للبقاء قريبة من صديقك السابق وصديقته الجديدة، فهذا غريب. |
Partiye geleceğim ve Eski erkek arkadaşın gibi davranacağım. | Open Subtitles | سأتي للحفله وسأدي بأن لديك صديقك السابق |
Eski sevgilini seni tanıdığımdan fazla tanımam tuhaf. | Open Subtitles | من الغريب أنني أعرف عن صديقك السابق أكثر مما أعرف عنك أنت |
Eski sevgilini göz yaşlarına boğacak harika bir dar tişörtü var. | Open Subtitles | لديه دباب والذي سيسقط دموع صديقك السابق |
Biliyorsun çoğu insana eski sevgilinle arkadaş olmak garip gelir. | Open Subtitles | اعتقد, تعلمين كأغلب الناس انه من الغريب أن تكون مع صديقك السابق |
eski sevgilinle benim eski sevgililerim hakkında mı konuştun? | Open Subtitles | هل تحدثتي مع صديقك السابق عن علاقاتي السابقة؟ |
Biraz büyük gibi. Tahmin edeyim. eski erkek arkadaşının. | Open Subtitles | يبدو كبيراً ، دعيني أحزر إنه ملك صديقك السابق |
Yani silahı aldın, eski erkek arkadaşının düğününü bastın, ...sonra kendini sakinleştirmek için çatıya çıktın, ...ve keskin nişancılarla yollarınız kesişti, öyle mi? | Open Subtitles | لذا أخديته واقتحمتي زفاف صديقك السابق وذهبتي للسطح لتهدئي من روعك واصبحتي صديقة للقناص في طريقك للأسفل |
Şu anda otobüsü mü yoksa eski erkek arkadaşını mı takip ediyorsun? | Open Subtitles | هل تعنين الحافلة ؟ أم صديقك السابق الذى تلاحقينه حالياً؟ |
Eski sevgilinin hobisi adam öldürmek, belli. Mesleği ne? | Open Subtitles | أنا أعرف أن هواية صديقك السابق هي القتل ماذا يعمل؟ |
Bu müthiş haberi eski erkek arkadaşına söylemelisin? | Open Subtitles | هل اخبرت صديقك السابق الأحمق بهذا؟ |
Bu yıl ise işsizsin ve eski erkek arkadaşınla beraber yaşıyorsun. | Open Subtitles | وهذه السنة ليس لديك وظيفة وانت تعيشين مع صديقك السابق |