ويكيبيديا

    "صديق لي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arkadaşımın
        
    • benim arkadaşım
        
    • bir arkadaşımı
        
    • arkadaşımdı
        
    • arkadaşımla
        
    • bir arkadaşım
        
    • arkadaşımsın
        
    • dostum
        
    • Arkadaşlarımdan
        
    • benim arkadaşımdır
        
    • dostumdu
        
    • arkadaşımdan
        
    • bir arkadaşıma
        
    En yakın arkadaşımın benimle birlikte olmasını ve benimle konuşmasını istemiştim. Open Subtitles أردت أفضل صديق لي أن تكون معي والتحدث حول هذا الموضوع.
    O benim arkadaşım, bana yardım ediyor! Arkadaşlarıma bunu yapamazsın. Open Subtitles انه صديق لي يحاول مساعدتي لا يمكنك ان تفعل ذلك بصديقي
    ve bir arkadaşımı gördüm aynı anda hem İsa hem de Judastı. Open Subtitles و رأيت صديق لي كان المسيح و كان يهوذا ايضا
    İkincisi, Profesör James Davvson benim arkadaşımdı. Open Subtitles الثانية، الأستاذ جيمس دوسن كَانَ صديق لي.
    Birkaç ay önce Tokyo'da bir arkadaşımla alışverişteydim. TED منذ عدة أشهر، كنت أقوم بالتسوق في طوكيو مع صديق لي.
    Her zaman bir arkadaşım kalbinin sesini dinlediğinde mutlu olurum. Open Subtitles أنا دائماً سعيد بأن أرى صديق لي يتبع أمنية قلبه
    George, sen benim dünyadaki en iyi arkadaşımsın! Open Subtitles انها كبيرة. جورج، أنت أفضل صديق لي في العالم
    Ben onun karşısında kaybettim ama yine de en iyi dostum oldu. Open Subtitles أنا خسرت ضده ، و لكنه لا يزال يعتبر أفضل صديق لي
    Bir arkadaşımın çok hoş bir fırtına sığınağı var ilgilenen olursa yani. Open Subtitles لدى صديق لي ملجأ جميل جداً للعواصف، إن كان أحد مهتماً بذلك
    Son iki günce akıl hocamı teşhis etmek zorunda kaldım, arkadaşımın hapse girmesini izledim, takım arkadaşım sokakta vuruldu. Open Subtitles في اليومين الماضيين، لقد كان لمعرف معلمه، رؤية صديق لي يساقوا إلى السجن، مشاهدة زميله الجديد يقتل في زقاق.
    Benim bir arkadaşımın, daha doğrusu iş arkadaşımın orada bir evi var, mutlaka oraya gidip görmemi istiyor. Open Subtitles حسناً , صديق لي شريك في العمل يملك منزلا هناك وعمليا اجبرني على استخدامه
    O benim arkadaşım, bana yardım ediyor! Arkadaşlarıma bunu yapamazsın. Open Subtitles انه صديق لي يحاول مساعدتي لا يمكنك ان تفعل ذلك بصديقي
    Pekala, övünmüyorum ama ben oyun kurucuyken benim arkadaşım Westmonte'un da arkadaşıydı. Open Subtitles حسناً ، أنا لا أتبجح ، ولن عندما كنت لاعب رئيسي صديق لي كان صديق ويسمونت
    Doktorlar bir arkadaşımı, ne yaptıklarını anladı diye öldürdü. Open Subtitles هؤلاء الأطباء قتلوا صديق لي لأنها كانت على إليهم.
    bir arkadaşımı yalanlıyordunuz. Open Subtitles أنت كُنْتَ تَكْذبُ تحت اليمين حول صديق لي.
    Hem kız arkadaşım, hem de en iyi arkadaşımdı. Open Subtitles كانت رفيقتي ، وليس هذا وحسب ، كانت أفضل صديق لي.
    Chris Turk en iyi dostum, lisede oda arkadaşımdı, aynı okulda okuduk. Open Subtitles كرس ترك هو افضل صديق لي لقد تزاملنا في الكليه وفي مدرسة الطب
    Sizi memleketim Texas'tan gelen genç bir arkadaşımla tanıştırmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أقدم لكم . . شاب صديق لي من ولاية بيتي الخاصة لتكساس.
    Hırsızlık hakkında bir şeyler yazıyorum. İnsanların evine giren bir arkadaşımla ilgili. Open Subtitles أكتب عن السرقات، عن صديق لي يقتحم بيوت الناس
    Hayır, o sadece geçici olarak benimle kalan bir arkadaşım. Open Subtitles كلا، إن الأمر بسبب صديق لي يُقيم معي بشكل مؤقت
    Sen en iyi arkadaşımsın! Tüm kızlar ve erkekler Ses yapıyor burada herkesler Haydi göster bize kendini Open Subtitles انت افضل صديق لي كل شيئ سريع من حولي انا سكران الان
    Timsah deliğinde balığa çıkacağız. dostum, benim güzel arkadaşım. Open Subtitles سوف نصطاد في حفره التماسيح يا رفيقي, صديق لي
    Ama Arkadaşlarımdan biri balistikteki faks makinasının hafıza dökümünü aldı. Open Subtitles لكن صديق لي حصل على تقرير الذاكرةِ لجهازِ الفاكس الباليستي.
    St. Clair'in arkadaşı benim arkadaşımdır. Open Subtitles أي صديق لسنكلير هو صديق لي
    Senin erkek arkadaşın, benim en yakın dostumdu, tamam mı? Open Subtitles صديقك الحميم كان أيضا أفضل صديق لي ، حسنا؟
    Ben de revirde çalışan bir arkadaşımdan seni kontrol etmesini istedim. Open Subtitles لذلك طلبت من صديق لي يعمل في العيادة أن يطمئن عليك
    Asıl heyecanlı olan şey 1976'daydı Birdenbire insan gücüyle çalışan uçaklarla ilgilenmeye başladım, çünkü bir arkadaşıma $100,000 dolar borçlanmıştım. Bankadan borç aldım. TED وكان الحدث المثير في سنة 1976 ، عندما أصبحت فجأة مهتما بالطيران بواسطة القوى البشرية لأنني أقرضت صديق لي مبلغ 100,000 دولارا أقصد أنني كنت الضامن له لدى البنك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد