Bak, bu senin için... zor ve açıklama yapmadan seni bıraktığımı bilmen zor.. | Open Subtitles | اسمعيني ، أعرف أن هذا .. صعب عليكِ وأعلم أنني رحلت بدون توضيح |
senin için zor olacak ama, bundan böyle sana kurallar koyacağım. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر صعب عليكِ لكن إذا أردت البقاء هنا فهناك مجموعة من القوانين |
Bak Billie, bunun senin için zor olduğunu biliyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | انظري ، بيلي ، أنا أعلم أن هذا صعب عليكِ ، اتفقنا ؟ |
Selam. Rahatsız etmek istemezdim ve bunun sizin için zor olduğunu biliyorum, | Open Subtitles | مرحباً، أنا لا أقصد التطفل، وأعلم أن هذا صعب عليكِ |
Bunun sizin için zor bir zaman olduğunu biliyorum, ancak size bir kaç soru soracaktım. | Open Subtitles | أعرف أن هذا... وقت صعب عليكِ لكن أود أن أسألكِ بعض الأسئلة |
Böyle yaşamak senin için zor olmalı. | Open Subtitles | لابد بأن هذا صعب عليكِ .. التعايش مع هذا |
Bunu duymak zor olabilir ama bunu senin için yaptım, ikimiz için. | Open Subtitles | أعلم... أن هذا صعب عليكِ سماعه، ولكنني فعلت كل هذا لأجلك، لأجلنا. |
Yani velayeti paylaşmak ve sen yanlarında yokken ne kadar acı çektilerini bilmek senin için zor olmalı. | Open Subtitles | أمر صعب عليكِ أن تشاركى الوصاية وتعرفين كم يعانون وأنتِ لست بالجوار |
Balım, biliyorum, senin için zor oldu. | Open Subtitles | عزيزتي، أعرف أن الأمر كان صعب عليكِ دومًا |
Öyle dalgın olması senin için zor olmalı. | Open Subtitles | وهذا يكون صعب عليكِ بأن تكوني منشغلة البال |
senin için zor olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأن هذا صعب عليكِ, ولكن الشرطة لم تتهمه لحد الآن |
Bak, biliyorum bu senin için zor. | Open Subtitles | انظرِ، انا اعلم ان هذا صعب عليكِ |
- Bana bak. senin için zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ـ أنظري إليّ، أعيّ أن الأمر صعب عليكِ |
Ne dedin sen? senin için zor olmalı. | Open Subtitles | ماذا قلت؟ مؤكد أن هذا صعب عليكِ |
senin için zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنه صعب عليكِ |
senin için zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنه صعب عليكِ |
senin için zor olmalı. | Open Subtitles | لابد انه صعب عليكِ |
Bu sizin için zor olmalı, Albay. | Open Subtitles | أعرف أن هذا صعب عليكِ أيتها العقيد |
Bu, sizin için zor olmalı. | Open Subtitles | هذا أمر صعب عليكِ |
- ...bunu duyman biraz zor olabilir. | Open Subtitles | قد يكون صعب عليكِ سماعه ماذا هنالك؟ |