Birkaç kat yukarı çıkarsak köprüye varıp, diğer binaya geçeriz. | Open Subtitles | لو صعدنا بضعة طوابق. سنصل إلى الجسر ونذهب للمبنى المجاور. |
Sonra yukarı çıktık ve eşinizi baygın halde bulduk. Banyo da kanla kaplıydı. Onu giydirdim ve buraya getirdik. | Open Subtitles | بعدها صعدنا للأعلى و رأينا زوجتك فاقدة للوعي و الحمام مغطى بالدم , البستها و جئنا بها الى هنا |
Dünyadaki en büyük ve en tehlikeli buzullardan biri olan Beardmore buzulu üzerinde gittik ve geldik. | TED | صعدنا ونزلنا أكبر وأخطر الكتل الجليدية في العالم والتي تسمى بيردمور |
- Bekleyin. Buraya farkedilmeden geldik. | Open Subtitles | -إنتظر، لقد صعدنا إلى هنا بدون أن يلاحظنا أحد |
Birkaç ay sonra, Ross, Callum ve ben arabaya bindik ve yolculuğa çıktık. | TED | بعد عدة أشهر، صعدنا أنا وتوماس وكالوم في السيارة وذهبنا في رحلة على الطريق |
Uçağa bindik ama kalkması için yaklaşık bir saat bekledik. | Open Subtitles | أعني , أننا صعدنا على الطائرة وانتظرنا حوالي الساعة |
Bu basamaklardan yukarı beraber çıkmıştık ve ben parmağımı pencerede yaralamıştım. | Open Subtitles | لقد صعدنا تلك ... الدرجات سوياً ثم جرحت إصبعي عند النافذة |
yukarı yatmaya çıkınca gördük ki bütün odalar -5 derece, bizimki sauna gibi. | Open Subtitles | حتي صعدنا جميعا ووجدنا الفاجعة. ان درجة الحرارة اقل من 5 درجات عدا حجرتنا التي كانت اشبه بالسونا. |
yukarı çıktığımızda, öldüklerini görürsek bu kahrolası evden topukluyoruz. | Open Subtitles | إذا صعدنا للطابق الثانى لن نجد فرصه للنجاه من هذا المنزل اللعين |
Bak, eğer yukarı gidip etrafa bakarsak, onu bulacağız. | Open Subtitles | إسمع، إذا صعدنا للأعلى و بحثنا هناك، سوف نجده |
Batı kanadıyla irtibatlı bir yer buldum, eğer yukarı tırmanırsak... | Open Subtitles | وجدتُ موقع. يتصل بالجناح الغربي إذا صعدنا. |
Sığınağa da gitmiyor" deyince hızlıca yukarı çıktık ve bu yaşlı kaçığı, yatağının etrafına dizili yaklaşık 20 tane boş alkol şisesiyle uyuyor bulduk. | Open Subtitles | ثم صعدنا إلى أعلى فوجدنا فى أحدى الغرف عجوزاً نائماً و قد علا شخيره و كان هناك حوالى عشرون زجاجة خمر فارغه متراصه حول سريره |
Buraya sadece güneşlenmek için mi geldik? | Open Subtitles | أننا صعدنا إلى هنا للتشمّس؟ |
Buraya sadece güneşlenmek için mi geldik? | Open Subtitles | أننا صعدنا إلى هنا للتشمّس؟ |
Kate, buraya sadece konuşmaya geldik sanıyordum. | Open Subtitles | كيت)، (كيت)، إعتقدتُ) بأنّنا صعدنا إلى هنا للتحدث |
Ağırlıksız olabileceğimiz uçağa bindik. | Open Subtitles | صعدنا تلك الطائرة التي تصبحين داخلها بلا وزن. |
- Kolay. Otobüse bindik. | Open Subtitles | - بكل سهولة , لقد صعدنا بالحافلة |
bindik, bindik! | Open Subtitles | -تنفس يا "مايكي" -لقد صعدنا |
Yüzeye torpido olmadan çıkarsak ölürüz. | Open Subtitles | اذا صعدنا بدون ان نشغل الطوربيد . سوف نصبح فى عداد الاموات |
O dağlara malzemesiz çıkarsak işimiz biter. | Open Subtitles | لو صعدنا إلي الجبل دون مؤن فسينتهي أمرنا |