Katie için söylenebilecek bir tek şey vardı, Küçükken bile. | Open Subtitles | أمر وحيد يمكننا أن نقوله عن كاثي منذ صغرها |
Küçükken hep televizyona çıkmak istediğini söylerdi. | Open Subtitles | كان تقول بأنها تريد أن تصبح نجمة تلفزيونة في صغرها |
Küçükken hep televizyona çıkmak istediğini söylerdi. | Open Subtitles | كانت تقول بأنها تريد أن تصبح نجمة تلفزيونة في صغرها |
Çocukken sahip olduğu bir bebeği canlandırmak için 3 kadın öldürdü. | Open Subtitles | قتلت 3 نساء في محاولة لإعادة ابتكار نوعية دمى كانت تمتلكها في صغرها |
Çocukken başı bir tür belaya girmiş ama detaylar çok iyi gizlenmişti. | Open Subtitles | تعرّضتْ لمشاكلَ في صغرها. لكن تمّ التكتّمُ الشديدُ على التفاصيل. |
Yani maktul Çocukken iyi beslenmemiş. | Open Subtitles | ما يوحي أنّ الضحية كانت تعاني من سوء التغذية في صغرها. |
Bazen bunun nedeni Küçükken yaşadığı travmatik bir doktor deneyimine kadar uzanabilir. | Open Subtitles | لتجربة قوية مع طبيب في صغرها |
Çocukken ADEM geçirmiş. | Open Subtitles | كانت مصابة بـ(إ د م ح) في صغرها |