Nöbetçi kulesinde hiç kimse cevap vermiyordu ve sonra aniden bir Siren duyduk. | Open Subtitles | لا أحد في برج الحراسة كان يردّ وبعد ذلك فجأة سمعنا صفارة إنذار |
Bugünden itibaren her gün bu saatte ölülerin anısına Siren sesi verilecek. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ، ستُطلق صفارة إنذار في هذا الوقت احتراماً لضحايا |
İçki ver. Vardiya bitiminde çalan bir Siren sadece. | Open Subtitles | إنها مجرد صفارة إنذار لانتهاء مناوبة العمل |
Ve o şarkı söylediğinde, insanları Siren'ler gibi alt edebilirmiş. | Open Subtitles | و عندما كانت تغني يصاب الناس بالإغماء ، مثل صفارة إنذار الشرطة |
Siren sesi duyarsak, polislerin konuştuğunu duyarsak SPD'deki kaynağım bizi uyarırsa kız ölür. | Open Subtitles | إذا سمعنا صفارة إنذار إذا سمعنا ثرثرة من فرقة الشرطة إذا قام واحد من مصادرنا في شرطة سياتل بتحذيرنا |
-Siren yok, Siren yok. | Open Subtitles | لا صفارة إنذار، لا صفارة إنذار - أخرجه. أخرجه - |
Bir Siren duyar ya da bir polis görürsen sadece yürümeye devam et. | Open Subtitles | إذا سمعتِ صفارة إنذار أو حتى رأيت شرطة... لا تغيري سرعة مشيتك أو إتجاهكِ. |
- Siren sesi neydi peki? - Annenin sesiydi. | Open Subtitles | لقد كان هناك صوت صفارة إنذار - إنها أمك - |
Hiçbirimizin güvende olmadığını gösteren son bir Siren. | Open Subtitles | أقصى صفارة إنذار و تقول أننا لسنا بإمان |
Siren sesi duydum sandım. | Open Subtitles | ظننت أني سمعت صفارة إنذار |
Şunlar gibi... (Siren) (Çello müziği) (Kapı zili sesi) Buna karşılık, aynı bölge net bir perdesi olmayan tanıdık seslere güçlü olarak karşılık vermiyor. | TED | (صفارة إنذار) (آلة تشيلو) (جرس باب) في المقابل، نفس الجهة لا تستجيب بقوة عند سماع أصوات مألوفة ليست لها نغمة واضحة كهذه |
Siren. | Open Subtitles | صفارة إنذار |