ويكيبيديا

    "صندوق في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir kutu
        
    • kasa
        
    • bir kutuda
        
    • kutuya
        
    • senin için bir paket
        
    - Baba, buraya bir kutu bırakmışsın. - Bir saniye şuna bakayım. Open Subtitles ـ أبي يوجد صندوق في الخارج من أجلك ـ دعيني أرى هذا لثانية
    - Baba, orada bir kutu var! Open Subtitles ـ أبي يوجد صندوق في الخارج من أجلك ـ دعيني أرى هذا لثانية
    Ölümünden kısa süre önce, Tesla, bir teslimatçıya, içinde güçlü bir silahın bulunduğunu söylediği bir kutu göstermişti. Open Subtitles قبل وفاته بقليل عرض تيسلا علي فتي التوصيل صندوق في الغرفه وقال ان به سلاح قوي
    Elinde 20 kasa olmayan bir şaraptan teşekkür babında bir kadehe ne dersin? Open Subtitles ماذا عن كوب من شيئاً ما ليس لديك منه عشرين صندوق في قبوك كتعبير عن الشكر؟
    Mücevherler kalenin 15nci katındaki kiralık depoda kilitli bir kutuda. Open Subtitles الكنز لدي في صندوق في احدى الخزانات في الشارع 15
    Çünkü paranın yerini söyleyene kadar seni bodrumdaki bir kutuya kilitleyeceğim. Open Subtitles لأني سأحبسك في صندوق في القبو. حتى تخبرني أين هو المال.
    Oh, ve senin için bir paket getirdim, garajda. Open Subtitles و تركتُ لكِ صندوق في المرآب
    Kamyonun arkasında bir kutu daha var tatlım, onu da alabilir misin Iütfen? Open Subtitles هناك صندوق في الشاحنة هلاّ أحضرته ؟ -أجل
    Neyse, 422. Ar-ge laboratuarında bir kutu var. Open Subtitles على اية حال هناك صندوق في ختبر ار
    Üç gün önce, verandamda bir kutu buldum. Open Subtitles قبل 3 أيام، وجدت صندوق في شرفتي.
    Kilerde bir kutu var. Open Subtitles عندي صندوق في المخزن.
    Depoda bir kutu buldum. Open Subtitles وجدت صندوق في المخزن
    bir kutu var. Open Subtitles هناك صندوق في مخزن
    Çatı katında "Maggie." diye etiketlenmiş bir kutu var. Open Subtitles مثل البومات صور ، الصور المدرسية السنوية مثل هذه الانواع من الأشياء؟ هناك صندوق في الأعلي بأسم (ماغي)
    Bilmem yardımcı olur mu ama Donna'nın odasında bir kutu bulduk Carrie'nin hatıraları. Open Subtitles أنا... أنا لا أعرف إذا كان هذا يساعد، لكن وجدنا صندوق في غرفة "دونا"...
    Ama bizden bir kasa kiralamış. Open Subtitles لكنه أوضع صندوق في التأمينات هنا
    Haftaya yaklaşık 2000 kasa çıkaracağız. Open Subtitles ننتج زهاء 200 صندوق في الأسبوع
    Haftada 100 kasa ile işe başlayabiliriz. Open Subtitles سوف نشتري مائة صندوق في الأسبوع كبداية.
    Şimdi anne babamızı ya da dedelerimizi düşününce, en iyi ihtimalle birkaç fotoğraf evde çekilmiş bir video ya da bir kutuda saklı bir günlük yaratmışlardır. TED وبالتالي حين نفكر حول آبائنا أو أجدادنا، في أحسن الأحوال قد يكونوا أنتجوا بعض الصور أو الفيديوهات المنزلية، أو مذكرات تعيش في صندوق في مكان ما.
    - O fotoğraflar ömür boyu saklanıyor. - Tavanarasındaki bir kutuda. Open Subtitles الناس تحتفظ بهذه الصور للأبد - في صندوق في العلية -
    Hepsini oteldeki bir kutuda saklıyor. Open Subtitles إنها تحتفظ بهم في صندوق في الفندق
    Maçtan sonra, tüm para kilitli bir kutuya konur ve zırhlı bir araca yüklenir. Open Subtitles بعد المبارة , يوضع المال كله في صندوق في شاحنة مصفحة
    Garaja senin için bir paket bıraktım. Eroin? Open Subtitles تركتُ لكِ صندوق في المرآب - هيرون ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد