Ben ise reddettim ama sonra Mike'ın arkasını kollayanın damadı olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | قصدني (وليام سوتر) لأمثله ورفضته إلى أن علمت أن صهره يحمي (مايك) |
Hesh benim arkadaşım, ve bu çocuk O'nun damadı. | Open Subtitles | (هاش) صديق شخصي لي، والفتى صهره. |
Richard Heywood da eski damadını, çalışanı olarak görme taraftarı değil. | Open Subtitles | ريتشارد هيوود لا تعجبه فكرة وجود موظف كان صهره سابقا |
Bu ona damadının ne kadar başıboş ve mirasyedi olduğunu ayıplamak için bolca fırsat verirdi. | Open Subtitles | سيعطيه ذلك فرصة أن يقول بأن صهره مبذر كبير. |
Felix avukat Mike'ı sorunca panikledi ve onun kayınbiraderi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فيليكس فزع حين سأله المحامي عنك وأخبره انك صهره |
Kral, kayınpederinin bu yolculuktaki güvenliği için de endişe duyuyor. | Open Subtitles | الملك أعرب عن قلقه تجاه أمن صهره بهذه الرحلة |
Eric, tungsten alan kimlermiş öğrenmemiz lazım. Ve onları eritecek yerleri de. | Open Subtitles | إريك) نريد أن نعلم من كان يشتري التنغستون) - و أين يمكن صهره - |
Müstakbel damadının geleceğini biliyor. | Open Subtitles | يَعْرفُ مسبقا ان صهره عائدا للبيت. |
Eşini aldatan damadının ülkeden atılmasına yardımcı olmuştum. | Open Subtitles | لقد ساعدته على ترحيل صهره |
damadının eviyle aynı. | Open Subtitles | نفس الملكية، التي صهره " |
Felix avukat Mike'ı sorunca panikledi ve onun kayınbiraderi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فيليكس فزع حين سأله المحامي عنك وأخبره انك صهره |
Michael bir hafta önce evden atılan kayınbiraderi Tobias'ı ...bulmak için eve gelmişti. | Open Subtitles | عاد (مايكل) للمنزل ليجد صهره (طوباياس) -الذي طرد من المنزل مبكراً هذا الأسبوع -كيف حالك؟ |
Kral, kayınpederinin bu yolculuktaki güvenliği için de endişe duyuyor. | Open Subtitles | الملك أعرب عن قلقه تجاه أمن صهره بهذه الرحلة |