O zamana dair bir şey hatırlamıyorum çünkü Aklım yerinde değildi. | Open Subtitles | لم اكن فى صوابى وقتها .. بالتالى لا اذكر اى شئ |
Ben de hukuk okudum ama avukat olmadan, ya aklımı kaçırdım, ya da Aklım başıma geldi. | Open Subtitles | ... أنا درست القانون , تقريبا ... لكن أما فقدت أعصابى أو عدت الى صوابى فلم أشتغل كـ محامية |
Aklım başıma geldi Patron. | Open Subtitles | عاد لى صوابى يا رئيس |
Belki aklımı kaybettim... ama ben herkimsem, ben benim ve ben bir katil değilim. | Open Subtitles | لربما قد فقدت صوابى لكن أيآ كان ، أنا ما زلت أنا ولست قاتل |
Belki aklımı kaybettim... ama ben herkimsem, ben benim ve ben bir katil değilim. | Open Subtitles | لربما قد فقدت صوابى لكن أيآ كان ، أنا ما زلت أنا ولست قاتل |
Güvenmek zorundayım, Bay Turner, yoksa aklımı kaçırabilirim. | Open Subtitles | يجب أن أفعل ذلك يا سيد ترنر وإلا سأفقد صوابى |
Yo hayır, etmem. Etmem. Aklım başıma geldi. | Open Subtitles | كلا , لن أفعل عاد لى صوابى |
Aklım başıma geldi. | Open Subtitles | عاد لى صوابى الأن |
Aklım ve hafızam yerine geldi. | Open Subtitles | وفجأة استعدت صوابى وذاكرتى |
- Biliyorum, sonra Aklım başıma geldi. | Open Subtitles | -أعرف، لكنى عدت إلى صوابى |
Aklım başıma geldi. | Open Subtitles | عاد لى صوابى |
Aklım başıma geldi. | Open Subtitles | عدت إلى صوابى |
Hayal görmediğimi biliyorum, ama aklımı kaçırıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم أننى لست أهلوس ولكن أحس بأننى بدءت أفقد صوابى |
aklımı kaçıracağım. | Open Subtitles | يركب على مؤخرة خيل الشرطة الملكية سأفقد صوابى |
İstediğim her an kaçabilmek için bir anahtarımın olması aklımı kaçırmamamı sağlayan tek şeydi. | Open Subtitles | حصولى على المفتاح حتى يمكننى الهرب فى اى وقت هو الشىء الوحيد الذى منعنى من فقدان صوابى |
Hiçbir şey yapmadan durunca... aklımı kaçıracağım sandım. | Open Subtitles | شعرت وكأننى سافقد صوابى ان بقيت بلا عمل فحسب |
Bazen gerçekten aklımı kaçırdığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | أحيانا , أشعر حقاً بذلك أفقد صوابى |