sag kalbimin yaninda Cenneti bu parça tutacak | Open Subtitles | و ستبقى صورتها في عيوني |
sag kalbimin yaninda Cenneti bu parça tutacak | Open Subtitles | و ستبقى صورتها في عيوني |
Onun resminin olmadığı bir paket sigara yok. Öldükten sonra onun adını bir sabuna verecekler. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تشتري علية من السجائر دون أن تجد صورتها في داخلها , حتى أنه هناك صابون باسمها |
Ve sen de resminin korsanların ve ayak takımının ellerinde kirlenmesini istemedin. - Aynen öyle. | Open Subtitles | ولا تريد أن تتسخ صورتها في أيدي القراصنة واللصوص. |
Sevgilin hakkında konuşuyorsun. Fotoğrafını cüzdanında taşıyorsun. | Open Subtitles | أن تتكلّم عن حبيبتك و أن تحمل صورتها في محفضتك |
Fotoğrafını Fitzharris Price'ın web sayfasında gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت صورتها في موقع فيتزهاريز الالكتروني |
Ve sen de resminin korsanların ve ayak takımının ellerinde kirlenmesini istemedin. | Open Subtitles | ولا تريد أن تتسخ صورتها في أيدي القراصنة واللصوص. |
Birimler, bahis şirketinde Fotoğrafını gösterince barmenlerden biri saat 11:15'de orada gördüğünü hatırlamış. | Open Subtitles | لقد أظهر بعض الشرطة صورتها في المركز، وهناك نادل يتذكّر رؤيتها في الـ 11: 15 |
Fotoğrafını veri tabanımıza koyup kayıp kişi bildirimi yapabiliriz ama korkarım ki daha fazla yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | يمكننا أن نضع صورتها في قاعدة البيانات ونضعها في إنذار المفقودين لكن, لايمكننا فِعل أكثر مِن ذلك |
- Evet. Fotoğrafını haberlerde görmüştüm. Oğlunu getirdi. | Open Subtitles | نعم، رأيتُ صورتها في الأخبار، أحضرَت ابنها، كان ذقنه مجروحًا |