Bu bence, Hristiyanların Tanrı ile ilgili inançlarını hem derinden etkileyen hemde bu konuda onları ikna eden yeniden şekillenmiş bir ifade.® | TED | يبدو هذا بالنسبة لي مؤثراً للغاية وإعادة صياغة مقنعة للمفهوم المسيحي عن الرب. |
Sorunu küçük bir ev yerine iyi bir evin yarısı olarak ifade ettiğinizde, kilit soru hangi yarısının yapılacağı olur. | TED | عند إعادة صياغة المشكلة على نصف منزل جيّد بدلاً من آخر صغير، فالسؤال هو أي نصف نُشيد؟ |
Zamanla, söylenenleri yeniden ifade etmeye başlarlar, bununla da üslupla ilgili ayarlamaları yaptıkları gibi yaparlar. | TED | ومع الوقت، يبدأون في إعادة صياغة ما يقال، محدثين تعديلات في الأسلوب وهم يعملون. |
Mimar Mies Van Der Rohe'nin bir sözünü hatırladım ve aklımda kaldığı kadarıyla şöyle demiştir; bazen doğruyu anlatmak için yalan söylemeniz gerekir. | TED | أنا اذكر ما قاله المعماري ميس فان دير روه ، و سوف أعيد صياغة ما قاله ، عليك أحيانا أن تكذب لتخبر الحقيقة. |
Bu arada, bizim Autodesk'te strateji geliştirme ve formüle etme yöntemimiz bu, bazı firmalarımızda ve bölümlerimizde uyguluyoruz bunu. | TED | و، بالمناسبة، هذه هي الطريقة التي عبرها نطوّر ونضع صياغة الإستراتيجية داخل أوتو ديسك في بعض مؤسساتنا وبعض أقسامنا |
Ben bir kadınla çıkıyordum, pardon düzelteyim. Ben bir orospuyla çıkıyordum. | Open Subtitles | لقد واعدت هذه المرأة, دعيني أيد صياغة ذلك, واعدت هذه العاهرة... |
Ama ben sadece ve tamamen ticaret ve medya liderliğiyle çalışıp heyecan verici bir şekilde engelli olmayı farklı bir çerçeveye sokmayı istiyordum. | TED | لكني أردت أن أعمل فقط و بصدق مع قيادات الإعمال والإعلام لعمل إعادة صياغة كاملة للإعاقة. بطريقة مثيرة للإهتمام و ممكنة. |
Sert bir şekilde sarstı olarak değiştiriyorum. | Open Subtitles | سوف أعيد صياغة هذا السؤال بطريقة واضحّة |
Sadece bu sorunun ifade ediliş şekli onun, üniversiteye gitmemiş olmasını kabul edilemez yaptı. | TED | طريقة صياغة هذا السؤال جعلت من غير المقبول بالنسبة له ألا يذهب إلى الجامعة. |
"Birilerinin fikirlerini, erdemlerine dayanarak değilde ama aynı özelliklerle bir grubun üyesi olmalarıyla ifade etme". | Open Subtitles | صياغة الآراء حول الآخرين دون الإستناد على الإستحقاقات لكن يوجد عضو بنفس المجموعة يحمل نفس الخصائص |
Afedersiniz bayan. Kendimi başka türlü ifade edeyim. | Open Subtitles | المعذرة، خانني التعبير، إسمح لي بأن أعيد صياغة الجملة |
Afedersiniz bayan. Kendimi başka türlü ifade edeyim. | Open Subtitles | المعذرة، خانني التعبير، إسمح لي بأن أعيد صياغة الجملة |
Başka bir şekilde ifade edeyim. Beş top daha alayım, lütfen. | Open Subtitles | دعني أعيد صياغة هذه الجملة أنا أريد خمس لفات اضافية من فضلك |
Başka bir şekilde ifade edeyim. Benimle birlikte geri döneceksin yoksa seni 900 yıldır içinde çürüdüğün tabuta geri koyarım. | Open Subtitles | دعني أعيد صياغة قولي، ستعود معي أو سأّوردكَ التابوت الذي تعفّنت فيه 900 عام. |
şöyle söyledi -- Burada alıntı yapıyorum -- Hiçbiriniz bu elementi henüz keşfetmiş değilsiniz. Bu arada yakında ona bir isim vereceğim. | TED | وانا هنا إعيد صياغة المعنى .. هو يقول صحيح أن العالم لم يكتشف بعد هذا العنصر حتى اليوم ، ولكني سوف اسميه |
Soruyu düzenleyip şöyle soralım; Bulunduğunuz çevreyi ne kadar tanıyorsunuz? Bu şekilde cevabınız daha gerçekçi olur muydu? | TED | إذا قمنا بإعادة صياغة الأسئلة وسألنا ما مدى معرفتك بمنطقثك المحلية هل ستكون إجاباتك أكثر دقة؟ |
şöyle diyeyim ya sokakta milyon dolarlık nakit buldu ya da geç kaldık. | Open Subtitles | دعيني أعيد صياغة الكلام... إما أنه قد وجد مليون دولار نقدية في الشارع... |
Soruyu da biraz daha farklı formüle etmemiz gerekmekte. | TED | وعلينا صياغة السؤال بطريقة مختلفة قليلاً. |
Aslında düzelteyim. | Open Subtitles | في الواقع ، اسمح لي أن أعيد صياغة ذلك |
- Sorumu değiştiriyorum. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | سأعيد صياغة السؤال ؟ |
Şimdi topladığımız paraya ve araştırmaya, araştırmayı nasıl yeniden tanımladığımıza gelirsek. | TED | الآن بالتبرعات التي نجمعها وبالبحوث وكيف أننا أعدنا صياغة معنى البحوث |