İşi hakkında yalan söyledi. O bir eczacı, doktor değil. | Open Subtitles | ولقد كذبت بشأن عملها فهي صيدلانية ولا تملك شهادة دكتوراه |
Mantıklı davran, eczacı ol gibi şeyler söylemen gerekir. | Open Subtitles | من المفترض أن تقولي أشياء مثل كوني عملية، كوني صيدلانية |
Çapraz kafatası kemikleri olan eczacı çantası taşıyan biri olabilir. | Open Subtitles | كشخصاً ما يحمل زجاجة صيدلانية صغيرة عليها علامة جمجمة وعظمتان مُتقاطعتان رُبما ؟ |
Önemli bir şey değil. Sadece Pharmacide. | Open Subtitles | إنها ليست صفقة كبيرة إنها مجرد صيدلانية |
Önemli bir şey değil. Sadece Pharmacide. | Open Subtitles | إنها ليست صفقة كبيرة إنها مجرد صيدلانية |
Julia'nın eczacı olarak eğitim gördüğü hastane de sadece elli dakika uzaklıkta. | Open Subtitles | و "جوليا" تتدرب لتصبح صيدلانية في المشفى، على بعد 50 دقيقة |
- 15 yaşında ve sorumluluk sahibi biri. - 15 yaşında bir eczacı mı? | Open Subtitles | سنها 15 عام، إنها مسئولة جداً - أهي صيدلانية بسن الخامسة عشرة؟ |
- 15 yaşında ve sorumluluk sahibi biri. - 15 yaşında bir eczacı mı? | Open Subtitles | سنها 15 عام، إنها مسئولة جداً - أهي صيدلانية بسن الخامسة عشرة؟ |