"ضحيّة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kurban
• kurbanı
• kurbanın
• kurbanının
• kurbanıyım
• kurbanımız
• kurbanım
• kurbandan
• mağdur
• kurbana
• kurbandı
• kurbanını
• kurbanıyla
• kurbansın
• kurbanlardan

kurban ya da gönüllü olabilirim. Ben gönüllü olmayı seçiyorum.
أنا يُمكنُ أَنْ أكُونَ ضحيّة أَو يُمكنُ أَنْ أكُونَ متطوّعة

kurban ve evdeki köpek saldırıya uğradığında tüm kapılar kapalıymış.
أعني، ضحيّة وكلبه مهاجم داخل من البيت بكلّ الأبواب أغلقت.

Onun kendinden geçmiş sinirli hali onun bir hata olmaktan çok bir kurban olduğunu kanıtlıyor.
تحدّيها العصبي أثبت لي أنها ضحيّة أكثر منها مذنبة.

Bağlantısı olsa da olmasa da burada bir cinayet kurbanı var.
إرتباطات أو ليست، أنت عندك ضحيّة قتل هنا.

Gözlerin, kurbanın katil tarafından öldürülmesinden önceki son görüntüyü kaydettiğini söylerler.
يقولون العيون تأسر ضحيّة قتل الصورة الأخيرة يرى قبل هم مقتولون.

Diyorum ki, Roque üç numaralı kurban olmayabilir.
أقول الذي روكوي قد لا يكون عدد ضحيّة ثلاثة.

Müşteriler, makinistler ve bir çalışan olmak üzere toplam 14 kurban var.
هناك 14 ضحيّة, بضمنهم مشغّلي أجهزة التوزيع الضوئي وموظّف.

Otopsi yapmanı istediğin bir kurban var.
حسنا، هناك ضحيّة قتل أنا أودّ أنت إلى تشريح الجثة.

Dylan Lokensgard suçlu olduğu anlaşılmasın diye kurban gibi görünmek için böceklerin ona saldırmasını sağladı.
لجعل نفسه إبد مثل ضحيّة بدلا من المرتكب. الموافقة، لكن هكذا؟

Ajan Reyes, Ajan Dogget arayıp başka bir kurban bulduğunu söyledi.
الوكيل رييس، حصلت على النداء من الوكيل دوجيت. قال هناك ضحيّة أخرى.

Ruanda savaşındaki kurban sayısının 500.000'e tırmanmış olabileceğini öne sürdü.
إدّعى أنّ معدل الوفيات في النزاعِ الرواندي لَرُبَما إرتفعَ إلى ما يقارب 500,000 ضحيّة

Sizin bu işe bakış açınızla hakkında konuşulacak bir kurban bile yok gibi.
تبا ، بالطريقة التي تنظرون بها للأشياء لا تتكلمون عن أي ضحيّة

Bak, ya takımın bir parçası olursun, ya da sinirini bize saldırarak çıkaran... kendine acıyan kurban olarak kalırsın.
النظرة، أمّا أنت سَتصْبَحُ جزء الفريقِ أَو الإقامةِ ضحيّة رثاء الذاتِ الذي يَأْخذُ عدوانَه بتَقويضنا.

Bu, Doggett'ın araştırdığı cinayetin kurbanı Arlen Sacks.
هذه أكياس آرلن ضحيّة القتل دوجيت كان يحقّق فيه.

Sayın yargıç, 9 numaralı jüri üyesi bir tecavüz kurbanı
سيدي القاضي، عضوة هيئة المحلفين رقم 9 ضحيّة إغتصاب.

Sydney bir şekilde, planının kurbanı olursa seni öldürürüm.
وإذا سدني، في أية حال، يصبح ضحيّة إلى مرحلتك النهائية، أنا سأقتلك

Birçok cinayette, kurbanın bazı uzuvları parçalanır.
تتضمّن العديد من حالات القتل تدنيس ضحيّة.

Cinayet kurbanının arkadaşlarına sorulan, bir seri sorudan oluşan, devrimci bir teknikle.
تقنية جذريّة تتألف من طرح سلسلة من الأسئلة لأصدقاء ضحيّة جريمة القتل

Bu çok saçma bir şey. Belki de bir yanlış anlamanın kurbanıyım.
من الواضح أنّ الأمر غير معقول، أنا ضحيّة لمعلومات خاطئة.

Silahla vurulmuş bir erkek kurbanımız var. 20'li yaşlarda görünüyor.
لدينا ضحيّة إطلاق نارٍ ذكرٍ. يبدو أنّه في أوائل العشرينات من عمره.

Eğer loto talihlisi kurbanım olsaydın hayır işine girişir sonra da salonunda vurularak öldürülürdün.
حسناً، إذا كنتِ ضحيّة قضيّة رابح اليانصيب فسوف تنتقلين إلى الجمعيّة الخيريّة ومن ثمّ تتعرّضين للقتل في غرفة معيشتكِ

Kalan 21 kurbandan 10 unun kim olduklarını...
تمكّنّا من التّعرّف على البقايا من 10 الي 21 ضحيّة .. ؟

Siz mağdur olmayın Bay Kane. Bırakın onlar ödesin.
لا تكن ضحيّة سّيد كين وأجعل التافهين يدفعون

Bazen beni kurbana çevirdiğin için sana sinirleniyorum.
. ذلك كُلّ أَجْعلُك تَشْعرُ مثل أي ضحيّة.

Bence oğlu da kurbandı.
أعتقد هو قد يكون a ضحيّة بنفسه.

Ve sonra da... sıradaki kurbanını... bir önceki kurbanın cep telefonu hafızasından seçiyormuş.
وبعد ذلك تختار ضحيّة جديدة من ذاكرة الهاتف الخلوي

Birkaç hafta önce bu isimde bir cinayet kurbanıyla ilgilenmiştik.
كانت لدينا ضحيّة جريمة قتل بهذا الاسم قبل بضعة أسابيع

Evet, çok büyük bir kurbansın.
أوه، نعم نعم، أنت a ضحيّة كبيرة.

Çünkü, internet hesabını Aberdeen'daki kurbanlardan birinin kredi kartı ile açtırmış.
لأن فتح الحساب بواحد بطاقات إئتمان ضحيّة أبيردين.