"ضخمه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Büyük
• kocaman
• dev
• koca
• iri
• muazzam
• devasa
• kocamandı

Ne mi oldu? Büyük uluyan yaratıklar tarafından saldırıya uğradık! Olanlar bu!
ما حدث انه قد تم الهجوم علينا بواسطة كائنات ضخمه ملعونه تعوى..

Bu da sanki Büyük bir Şükran Günü Yemeği gibiydi.
تبدو كأنها تتناول وليمه عشاء ضخمه في يوم عيد الشكر

kocaman tabaklarda yanmış, yağlı sığır eti dışında bir şey yoktu.
كل ما يقدومونه هو أطباق ضخمه من لحوم البقر الدهنيه المدخنه

1957 yılında bir sabah, beyin cerrahı Walter Penfield kendini böyle gördü, kocaman elleriyle tuhaf acaip bir yaratık, kocaman bir ağız, ve küçük bir popo.
ذات صباح ، في العام 1957 جراح الاعصاب والتر بينفيلد رأي نفسه هكذا مخلوق شاذ غريب بايادي ضخمه فم ضخم وعجيزة صغيره

Çoğunlukla tamamen düzdür ama bazı yerlerde yüzlerce mil genişliğindeki dev çukurlar tarafından kesilmişlerdir.
وهو مسطح تماما في الغالب لكن في بعض الأماكن تجرحه أخاديد ضخمه .بعرض مئات الأميال

Sonra o şeyi içmesini izliyorum ve o koca, sulu dudaklarıyla içine çekiyor sigaranın ucu tamamen kırmızı ruj oluyor.
لذا شاهدتها وهي تدخن هذا الشيء ولديها شفائف ضخمه وكانت تضع أحمر الشفاه في جميع أنحاء شفائفها

Birbirinin yüzünü tırmalamaya çalışan iri memeli kadınlar arenası.
ساق ضخمه لعينه في مواجهة وجه الفتاه الآخرى

Zaman yolculuğu filmlerinde sık sık muazzam bir enerjiye aç bir makine kullanılır.
أفلام السفر عبر الزمن عادةً ما تعرض لذلك ، آلة ضخمه متعطشة للطاقة

En azından Büyük çirkin böceğimsi bir adam ile uğraştığımızı biliyoruz.
علي الاقل نعرف اننا نتعامل مع حشره قبيحه ضخمه يا صاح

Sahile yaklaşan gemileri tespit ettiğinde, yollarına Büyük kayalar fırlattı.
وعندما يرى سفنًا تقترب من الساحل، كان يلقي صخورًا ضخمه في طريقها.

Amerikan donanmasının çok Büyük bir güçle Arkamızdan saldırmak için Tunus'a yaklaştığına inanılıyor..
اسطول امريكى ذو قوه ضخمه يعتقد بانه يقترب من تونس

Kuzeyde, işçiler evlerini üç Büyük fabrikanın yakınlarına inşa etmişlerdi.
إلى الشمال، ثـلاثـة مصانع ضخمه تـمـتـد بـجـوارهـا مـنـازل الـعـمـال

Dışarısı Büyük su kütlesi ile dolu ve ben, Teksas çayırlarından geliyorum.
انها كتله ضخمه من المياه بالخارج هناك انا رجل ات من بلده بمروج تكساس

- kocaman memeler!
هذه الحاجات ضخمه .. أليس كذلك انها كبيره

Sağ ol. Her neyse, orada bir kadın vardı, hayatımda hiç öyle kocaman bi--
شكرا. على كل حال، صحيح، كانت هناك سيده، لم اقابلها من قبل، ضخمه الجثه

kocaman bir yıldız heykeltraşı gibi...
ويبدو أنها تتخذ أشكال كمنحوتات كونية ضخمه ورائعه

Evet, genelde dev araçlarla takip ederler.
نعم، هم يطاردون دائما من يقفز بسيارات ضخمه

1600 kilometre uzunluğunda dev bir ada.
فهى جزيرة ضخمه يمتد طولها حوالى 1000 ميل

Siz de o dev süngerle oradan oraya gezmekten...
و ماذا تفعل أنت عدا أنك تتجول في إسفتجه كبيره و ضخمه ـ ـ ـ

Delhi'deki uyuşturucu trafiğiyle ilgili ve şu koca adamla ilgili bilgi almaya gelmiş.
لديها معلومات عن تجاره ضخمه بالاطفال والمخدرات والدعاره والاتجار بالبشر فى دلهى

İri yarı bir kız mıydı?
ـ هل كانت الضحيه الاخيره ضخمه و ممتلئه ؟

O zamana kadar kendine sadece kâsifleri çeken, hemen hemen girilemez muazzam bir ada.
وهو جزيره ضخمه منيعه عمليا وكانت قد جذبت حتى ذلك الوقت المستكشفين

Bu basit olarak devasa makineden dolayı, deniz suyunu arıtma cihazı.
ببساطه بسبب آلات ضخمه يطلق عليها المقطرات

Anne, kocamandı. Keşke orada olsaydın.
كانت ضخمه يا امى كنت اتمنى ان تكونى هناك