Onun evi çok büyük. Üstelik hep işte olur. | Open Subtitles | مكان النيل ضخمُ جداً، وهو في العمل دائماً. |
- İyi de burası çok büyük. Her yerde olabilir. | Open Subtitles | لكن هذا المكانِ ضخمُ يُمكنُ أَنْ يَكُونَ بأي مكان |
Üzerimizdeki baskıyı atabilmemiz için ihtiyacımız olan şey büyük bir zafer. | Open Subtitles | لكن ما نحتاجه الان هو فوزُ ضخمُ مدوي لنُزيل الضغط عن عاتقنا |
Ve şimdi onun için büyük bir şey yapmak istiyorum. | Open Subtitles | والآن، أنا فقط أُريدُ إلى يَعمَلُ شيءُ ضخمُ لها. |
O kadar büyük ki, insanı hipnotize ediyor. | Open Subtitles | {\FF00FF\3c990066} انهُ ضخمُ جداً و منوم |
%30 büyük bir oran. | Open Subtitles | ثلاثون بالمائة ذلك ضخمُ |
- Bu benim için büyük birşey. | Open Subtitles | - هاي، أنه شيء ضخمُ بالنسبة لي. |
Yemin ederim bu iş büyük. | Open Subtitles | {y: i} l يُقسمُ، هو ضخمُ. |
Çok büyük. | Open Subtitles | هو ضخمُ |
Bu büyük bir olay. | Open Subtitles | هذا ضخمُ. |
- büyük bir şey. | Open Subtitles | -شىءُ ضخمُ ! |