Silahlarını al ve onlara karşı kullan. | Open Subtitles | تَأْسرُ الأسلحةَ وأنت تَستعملَها ضدّهم في المرة التالية. |
onlara karşı ilk saldırı tam bir başarıdan az kabul edilemez. | Open Subtitles | هذه الضربةِ الأولى ضدّهم يجب أنْ تؤخذ فى الإعتبار بأنها لا شيء أقل من النجاح الكامل |
onlara karşı ne gibi bir şansımız olduğunu sormuştun. Dünyanın iyiliği adına bu bizim tek şansımız. | Open Subtitles | ،سألتيي أيّة فرصة لدينا للوقوف ضدّهم لأجل العالم، تلك هيَ فرصتُنا الوحيدة |
Hadi çocuklar, bu maçı alalım. onlarla son oynadığımızda, orta sahaları çok yavaştı. | Open Subtitles | حسن ياشباب, هيا, تجمّعوا, بالمرّة الأخيرة التي لعبنا فيها ضدّهم, لاعبوا المنتصف كانو بطيئين, |
Jennifer Bannister aleyhlerinde dava açıp... kocasının implantını almaya hak kazandı. | Open Subtitles | جينيفر بانيستر ربحت الدعوى ضدّهم وحصلت على شريحة زوجها |
Onların müvekkilim aleyhine ne kadar kanıtı varsa, benim de kanıtım var. | Open Subtitles | أعرف أنّ هنالك أدلّة ضدّهم أكثر من الأدلة الّتي توجد ضدّ موكّلي |
Hatta, kendilerine karşı uluslararası bir Yahudi komplosu olduğunu ve 1. | Open Subtitles | حتى الإدّعاء أنه كان هناك مؤامرة يهودية دولية ضدّهم |
Senato, senin ordularını... onlara karşı cebren kullandığını düşünüyor. | Open Subtitles | مجلس الشيوخ يَشْعرُ بأنّك إستعملتَ جحافلَكَ بطريقةٍ غير لائقه ضدّهم. |
Aslında düşününce en az onların bize karşı olduğu kadar bizim de onlara karşı kozlarımız var. | Open Subtitles | إن فكّرت بالأمر لدينا أوراقٌ رابحة ضدّهم مثل التي لديهم |
Bunu yapar yapmaz onlara karşı bir toplu dava açabiliriz. | Open Subtitles | بمجرّد أن يفعل ذلك، بوسعنا تقديم طلب محاكمة ضدّهم |
O sadece Pep atletizmine kendini bağlamıştı, Bu yüzden onun oyunu onlara karşı çevirmenin yolu yok. | Open Subtitles | حسناً، لقد ربط نفسه علناً بألعاب التشجيع، لذا من المُستحيل أن يُصوّت ضدّهم الآن. |
Ama durumu çözebilecek arkadaşlar söz konusu olunca onlara karşı her türlü davayı düşürebilirim. | Open Subtitles | ومع ذلك، لو حسم الموقف مُجرمين معروفين بطريقة ما، مُتأكّد أنّ بإمكاني إسقاط كلّ التهم المُوجّهة ضدّهم. |
Demek çözmüşler beni. Öyleyse bunu onlara karşı kullanmalıyım. | Open Subtitles | إذًا كشفوني، إذن يجب أن أستغلّ هذا ضدّهم. |
Silahlarını onlara karşı kullanın. Kendi ilaçlarının tadına baksınlar. | Open Subtitles | سنستخدم أسلحتهم ضدّهم .لنذيقهم مرارة كأسهم |
Şu anda onlara karşı bir dosya hazırlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نُحاول في الوقت الراهن بناء قضيّة ضدّهم. |
onlara karşı ilk hamlemiz olduğunu biliyorum ama bunu da diğer işlerimiz gibi yapıcaz. | Open Subtitles | أعلم أنّ هذا أوّل تحرّك ضدّهم . لكنّنا نقوم بهذه الوظيفة مِثل كل الآخرين |
Mide bulandırıcı gönül işleri de buna dahil. Hepsini tek tek onlara karşı kullanacağım. | Open Subtitles | ويشمئزون من التعقيدات الرومانسيّة، وإنّي أنوي استخدام كلّ هذا ضدّهم. |
Siz onlarla karşı onlar da size karşı savaşacak sırf sen onu o da seni öldürmek istiyor diye mi? | Open Subtitles | ستقاتلون ضدّهم وهم سيقاتلون ضدّكم، كلّ هذا بسبب أنّ هذا يريد قتل ذاك؟ أين المنطق؟ |
onlarla ilgili bir şikayetin var mı? | Open Subtitles | عِنْدَكَ أيّ شكاوى أخرى ضدّهم ؟ |
Pekala, aleyhlerinde bir davam var. | Open Subtitles | حسناً، لدي قضية ضدّهم |