Suda yankı yapan kalp atışım dışında hiçbirşey duymazdım. | Open Subtitles | وأنا أقطع بركة السباحة لا أسمع سوى ضربات قلبي |
'Bu benim kalp atışım. | Open Subtitles | سبحان الله هذه ضربات قلبي |
Bu bedenimi zayıf düşürmüştü. Kalp atışlarım o kadar yavaştı ki öldüğümü sandılar. | Open Subtitles | لقد تركت جسدي ضعيفاً جداً انخفضت ضربات قلبي وبدوت كأنني ميتة |
Kalp atışlarım normalleşti, dakikada 140 veya 160 defa atıyordu. Neredeyse tamamen yok olmuş kaslarım geri dönmeye başladı. | TED | وعاد معدل ضربات قلبي إلى طبيعته في حالة الركض أو التمرين بمعدّل 140 إلى 160 ضربة في الدقيقة، وعضلاتي التي ضعفت وتلاشت بشكل كلي تقريباً، بدأت بالظهور مجدداً. |
İstirahat halindeki Kalp atışlarım tam sınırda çıktı. | Open Subtitles | معدل ضربات قلبي تجاوز المعايير |
...yada yumuşak bir boyunda kullanırım. Kalp atışlarımı hızlandırır. | Open Subtitles | مُؤخرة العنق اللينة التي تُسرع ضربات قلبي |
Catherine, annen beni Muirfield'dan kaçırdığında, bana Kalp atışlarımı yavaşlatan bir şey enjekte etti. | Open Subtitles | (كاثريـن) قبل أن تقوم والدتكِ (بتهريبي خارج (ميرفيـلد قامت بحقني بشئ يبطئ ضربات قلبي |
Kalp atışlarım normal. | Open Subtitles | ضربات قلبي تبدو طبيعيه |