Biraz fazla sert vurdun ona galiba? Neyin var senin? | Open Subtitles | حسناً, ربما لأنك ضربتها أقوى بقليل؟ أنت, مامشكلتُك بحق الجحيم؟ |
Belki ona sen vurdun ve öldüğünü düşündüğün için bir psikopat gibi, suçu gizlemeye çalıştın. | Open Subtitles | ربما ضربتها بشدة, وأعتقدت بأنها ميتة, ثم حاولت بأن تجعل وكأن مختل قد فعلها |
Topa bir vurdum çatıya gitti. Almaya gittim. Birileri zar atıyordu. | Open Subtitles | ضربتها إلى السطح مرة ذهبت لأستعيدها, كانت هناك مباراة تُلعب |
Çünkü ben o Frankenstein'in ayağından vurdum. Öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد ضربتها من على قدم فرانكنشتين الغليظة. |
Yerde savunmasızca yatmış ölürken onu acımasızca dövdün. | Open Subtitles | ضربتها وهي مستلقية على الأرض بلا دفاع وتحتضر |
Hiçbir zaman bulunamayan tarihi eser. İlk kez vurduğun beyzbol topu. | Open Subtitles | إنها من بين التحف التي لن يجدوها أبداً، أول كرة قاعدة ضربتها. |
Karımı becerdin, yüzüne vurdun, benim karımın. | Open Subtitles | لقد مارست الجنس مع زوجتي، ثم ضربتها على وجهها، زوجتي. |
Peki şu tuğla, kadına onunla sen mi vurdun? | Open Subtitles | وتلك الطوبة قد ضربتها على رأسها باستخدامها؟ |
Kül tablasıyla vurdun. | Open Subtitles | ضربتها بمطفئة سجائر أيها الأحمق |
Ona vurdun ve öfken yüklendi. | Open Subtitles | لقد ضربتها و من ثم سيطر عليك غضبك |
- Louie niye vurdun kıza? | Open Subtitles | اوه , لوي لماذا ؟ لماذا ضربتها ؟ |
Hayır, ona salak olduğum için vurdum, duygularımın beni kontrol etmesine izin verdim, tamam mı? | Open Subtitles | لا, لقد ضربتها لاني كنت احمق دعيت مشاعري تتحكم بي |
Ona vurdum. Öldürmek istememiştim. | Open Subtitles | لم أحاول قتلها، ضربتها لم أعني ذلك |
Bugün sokağın ortasında ona vurdum. Herkesin önünde. | Open Subtitles | ضربتها اليوم وسط الشارع أمام الناس |
Onu hastanelik edinceye kadar dövdün mü? | Open Subtitles | هل ضربتها ضربة قوية وأفاقت في المستشفى؟ |
Parasını aldın ve ölene kadar dövdün. | Open Subtitles | اخذت مالها ثم ضربتها حتى الموت |
Şurdaki, vurduğun kız da, Sandra. | Open Subtitles | تلك الفتاة التي ضربتها هناك, أنها ساندرا. |
Bir keresinde ona çok sert vurup, bir yerlerini yaralamıştım. | Open Subtitles | ذات مرة، ضربتها بقسوة شديدة وكسرت لها شيئا |
Beş farklı annesi olmuş. Bir tanesi ona vurmuş bile. | Open Subtitles | ، لقد حصلت على 5 أمهات مختلفات وواحدة منهم ضربتها |
Beyninde şizofreniyi kontrol etmek için elektronik implant olan, 22 yaşında, yıldırım çarpmış, bir kadın nasıl? | Open Subtitles | 22 ماذا عن امرأة في لديها تقنية إليكترونية مزروعة في دماغها للتحكم في مرض الفصام ضربتها صاعقة؟ |
Ah, Tipong'a dedim ki ona bir daha vurursan, uyumanı beklesin, sonra mutfak bıçağıyla testislerini kessin. | Open Subtitles | أوه أخبرت تيبونج بأنك إذا ضربتها ثانية أن تنتظر حتى تكون نائم ثم تقطع خصياتيك بسكين مطبخ |
Açıklayacağı şeyden korktu ve kafasına vurdu. | Open Subtitles | وخوفها مما كانت ستكشفه ضربتها على رأسها |
Yara izini gizle. Onu dövdüğümü düşünebilirler. | Open Subtitles | فلتخفى هذه الندبة، فقد يظنون أننى ضربتها |
Yine de sınıf arkadaşlarım, ona isteyerek vurduğumu düşünüyor. Belki de bilinçaltında istemişsindir. | Open Subtitles | على الرغم من أنّ زملاء الفصل اعتقدوا أنني ضربتها عن قصد |
Polisi ara, böylece ona nasıl vurduğunu görebilirler. | Open Subtitles | إستدعي الشّرطة ليرون كيف ضربتها |