gerekli bir parçası. Hayat bizi yeterince cezalandırmıyor mu, Tommy? | Open Subtitles | وجزء ضرورى منه الا تعاقبنا الحياة بقسوة بالقدر الكاف ؟ |
Bu ekip için neden çok gerekli olduğumu söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يخبرنى أحد لماذا أنا ضرورى فى هذا الفريق ؟ |
Bu memeli hakkında ilk olarak anlatacağım bizim ekosistemimimizin düzgün çalışması için gerekli olduğudur. | TED | أول شيء سأخبركم به عن هذا الحيوان هو أنه ضرورى لبقاء النظام البيئى. |
Hala kuzeye ilerlemek şart. | Open Subtitles | لكنى لا زلت أظن أنه ضرورى أن نتحرك إلى الشمال. |
Ama kesin olarak sana şunu söyleyebilirim... kör bir adam hem kendisi için hem de tüm plan için gereksiz bir tehlikedir... bu yüzden harekattan hariç tutulacaktır. | Open Subtitles | لكننى أستطيع أخبارك رجل أعمى خطر غير ضرورى ليس على نفسة فقط , ولكن على المجموعة كلها ولذلك يجب أن يستبعد من العملية |
Kötülük gereklidir, bu yüzden gerekliyse, kötülük... | Open Subtitles | انه ضرورى لو هو ضرورى, الشر... |
- Hayır, ben... ben gerekli olduğunu sanmıyorum. Sanırım hepimiz olan biteni anladık. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن هذا ضرورى, أعتقد أن الصورة واضحة الآن |
Bunun gerekli olduğunu sanmıyorum. Galiba, hepimiz meseleyi kavradık. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن هذا ضرورى, أعتقد أن الصورة واضحة الآن |
gerekli olmamalı. Eğer haklıysam, kapıdan birlikte geçebilmemizi garantiye almak için sadece çevremizin bir metalle kaplanması gerekiyor. | Open Subtitles | لن يكون ضرورى إن كنت محق الأمر يتطلب فقط غلاف معدنى |
gerekli olduğuna karar verdiler benim sorumlu olduğum bir felaketi önlemek için. | Open Subtitles | قرروا ان ذلك ضرورى للحيلولة دون وقوع كارثه كنت مسؤولا عنها |
Sence bu gerçekten gerekli mi Rahip yoksa ben fazla mı abartıyorum? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الإقتحام ضرورى يا كاهن. أو هل أنا قاس أكثر من اللازم. |
O zaman belki, bunları niçin gerekli gördüğünüzü anlatırsınız bize. | Open Subtitles | اذن, ربما تشرح لنا لماذا تظن انه ضرورى ؟ |
Efendim, gerekli olduğunu düşünmesem sizi aramazdım. | Open Subtitles | سيدى, لم أكن لأتصل لولا إعتقادى أن هذا ضرورى |
Birbirlerine güvenirler, eğer içimizden biri bize ihanet ettiyse... Bunun gerekli olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد ان ذلك ضرورى فرجالك اقوياء, صحيح ؟ |
Roosevelt ve Churchill iki müsabik arasinda gelecekteki isbirliginin Fransa'yi kurtarmak için gerekli oldugunda hemfikirdir. | Open Subtitles | اتفق روزفيلت وتشرشل على ان التعاون بين الخصمين ضرورى لانقاذ فرنسا |
Sayın Vali, gerekli olan neyse yapacak bir özel tim istemiştiniz. | Open Subtitles | يا محافظ,انت تريد فرقة مهمات انك ستفعلى اى شىء ضرورى. |
Sen de benim kadar fazla kafa taramış olsaydın anlardın işten önce bir içki hayli gerekli. | Open Subtitles | فعندما تعلّم كم عدد الاذهان التى قرأتها فالتمتع قليلا قبل العمل ضرورى |
Bu akşam için Noublesso toplantısı ayarlamıştım ama senin katılman şart değil. | Open Subtitles | سأعقد اجتماعا فى نيجلاسو الليلة لكن حضورك غير ضرورى |
Kör biri hem kendisi hem de tüm plan için gereksiz bir tehlikedir, bu yüzden operasyondan dışlanmalıdır. | Open Subtitles | رجل أعمى خطر غير ضرورى ليس على نفسة فقط , ولكن على المجموعة كلها ولذلك يجب أن يستبعد من العملية |
Buna gerek yok. Ne oldu? | Open Subtitles | لا,لا,لا,لا,لا,يا عزيزتى ذلك لن يكون ضرورى |
Ve barışçıl bir çözüm bulabilmek için ne gerekiyorsa, yapmaya hazırım. Anlaştık. | Open Subtitles | و بما أننى رجل منطقى فأنا جاهز لعمل كل ما هو ضرورى لايجاد حل سلمى لهذة المشكلة |
Bence tamamiyle gereksizdi. | Open Subtitles | أعتقد أن أستخدام القنبلة كان غير ضرورى على الأطلاق |