"Enter"a bastım ve kablosuz ışınlar yola çıktı bile. | Open Subtitles | ضغطتُ على زر الإدخال لإرسال شعاع الإشارة لا سلكياً في طريقها |
Ben de öne gelsin diye Düğmeye bastım. | Open Subtitles | كان المقعد راجعاً إلى الخلف لذا ضغطتُ على الزر الذي في الجانب لتحريكه |
Şey, patronuna biraz baskı yapmış olabilirim. | Open Subtitles | نعم, حسنٌ, لعلّي قد ضغطتُ على رب عملكِ قليلاً. |
Ne yani, şuna basarsam kendimi duşa geri mi gönderirim? | Open Subtitles | لو ضغطتُ إرسال فهل سأعيد نفسي مجدداً إلى الحمّام؟ |
Birkaç şeye tıkladım, sepete eklendi. | Open Subtitles | ضغطتُ علي بعض الدفع الصغير وأضفت فقط القليل. |
Hector eski bir arkadaşımdı. Onu insan ticareti problemiyle uğraşması için zorladım. | Open Subtitles | لقد كان (هيكتور) صديقاً قديماً لقد ضغطتُ عليه ليتولّى مشكلة الإتجار بالبشر |
Şimdi buradaki Düğmeye basacak olursam, bütün sokaktaki binalarda tam anlamıyla bir panik başlar. | Open Subtitles | إذا ضغطتُ على هذا المفتاح، ستكون البناية كلها في حالة هلع. |
Özür dilerim, seni görmeden önce alarma basmıştım. | Open Subtitles | يا إلهي، أنا آسفة. قبل أن أعرف حقيقتك ضغطتُ جهاز الإنذار. |
Sadece kumandadaki tuşlardan birine bastım, ...ve ardından ekran karardı. | Open Subtitles | ضغطتُ على أحد الأزرار فقط، و أصبحتِ الصورةُ سوداء. و بعدها؟ |
- Sonra? Ekran karardıktan sonra bir sürü tuşa daha bastım, ...ve sonra da bir kaç kabloyu çıkartıp tekrar taktım. | Open Subtitles | ثمّ ضغطتُ على حوالي مائة زرٍّ آخر ثمّ وصلتُ و أعدتُ توصيل عدّةَ أسلاك. |
İçeri girdim ve kapı düğmesine bastım. | Open Subtitles | لقد دخلتُ فقط و ضغطتُ زر الباب |
Kırmızı Şelale'ye bastım ve orada değildi! | Open Subtitles | لقد ضغطتُ على "الشلال الأحمر" و لم تكن هناك |
- Evet, butona bastım! | Open Subtitles | أجل، لقد ضغطتُ عليه. |
Gönder'e bastım. | Open Subtitles | ضغطتُ رز "إرسال". |
Terziye çabuk olması için baskı yaptım. | Open Subtitles | ضغطتُ على الخياط لكي يُسرع. شكـراً. |
Terziye çabuk olması için baskı yaptım. | Open Subtitles | ضغطتُ على الخياط لكي يُسرع. شكـراً. |
Düğmeye basarsam sonsuza dek orada kalacak. | Open Subtitles | إذا ضغطتُ على هذا الزر، سيكونانِ عالقينَ هناكَ للأبد. |
- Bu Düğmeye basarsam ne olur? | Open Subtitles | ماذا يحدث لو ضغطتُ على هذا الزِر؟ |
PDF dosya olarak yollanmış olan program dosyasına tıkladım. | Open Subtitles | لقد ضغطتُ على الأيقونةُ التي بدت وكأنَّها ملفْ PDF |
Onu biraz zorlarım. Ben zorladım. | Open Subtitles | سأضغَطُ عَليها لَقد ضغطتُ عَليها |
Yo. Seni zorladım. Hataydı. | Open Subtitles | -كلاّ، لقد ضغطتُ عليك، كان ذلك خطأ |
- Ben zaten basmıştım. | Open Subtitles | لقد ضغطتُ الزرّ قبلك |