Başkalarının hayatının senin ellerinde olması üzerinde büyük baskı yaratır. | Open Subtitles | يقع عليك ضغط كبير عندما تكون مسئولاً عن حياة الناس |
İki ev arasında gidip geldiği için üstünde büyük baskı oluşmuştur. | Open Subtitles | لاب أنهُ كان تحت ضغط كبير لكونه يشغل حياته بين منزلين. |
Başbakan, başbakan, başbakan anladığım kadarıyla, son zamanlarda bu terörist olayı patlak verdiğinden beri çok baskı altındasınız. | Open Subtitles | أيها المستشار أفهم أنك قد كنت واقعاً تحت ضغط كبير منذ أن بدأ هذا الإرهاب |
O da anne babasına çok baskı altında olduğunu söyledi ve Goa'ya tek başına tatile gitti. | Open Subtitles | فأخبرت والديها وكانت تحت ضغط كبير وكان يتوجب عليها الذهاب الى مدينة جوا لقضاء الاجازة وحيدة |
Hadi, bana yardım etmelisin burda. çok fazla baskı altındayım. | Open Subtitles | هيا يجب عليك مساعدتى، أنا أشعر بأننى تحت ضغط كبير |
Komşu ülkelerin üzerimizde büyük bir baskı kurmaya çalışacaklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا اتوقع ان الدول المجاورة سوف تفرض علينا ضغط كبير |
Strannix gibi yüksek rütbeli gizli ajanlar büyük stres altındadır. | Open Subtitles | هم عملاء سريون على مستوى عالى مثل"إسترينكس"يعملون تحت ضغط كبير |
Çok büyük baskı altındayız ve bizi bu baskının altına siz soktunuz. | Open Subtitles | أنت تعرفون أننا تحت ضغط كبير أنتما من تسبب في ذلك |
Ama büyük baskı altındayız, ve de hızlı hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | ولكننا تحت ضغط كبير وعلينا التحرك بسرعة, |
Bazılarımız onun için endişelenmeye başladık ama çok büyük baskı altında. | Open Subtitles | بعضنا بدأ يقلق حيال أفعالهُ،ولكنهُ يعمل تحت ضغط كبير. |
Hindistanlı birisiyle evlenmem yönünde ailemden büyük baskı görüyorum. | Open Subtitles | هناك ضغط كبير من والديّ لكي أستقرّ وأتزوج شاباً هندياً |
Onu bozdum bunun için derinden özür dilerim ama büyük baskı altındaydım. | Open Subtitles | كسرت ذلك، ومن أجل ذلك أنا آسف عميق، لكنني كنت تحت ضغط كبير. |
İki ev arasında gidip geldiği için üstünde büyük baskı oluşmuştur. | Open Subtitles | لقد أحببتهُ كثيراً على معرفتي بذلك. لاب أنهُ كان تحت ضغط كبير لكونه يشغل حياته بين منزلين. |
Sadece, çok baskı altında olduğunu anladığımı, bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعرف أنني أتفهم أنك تحت ضغط كبير |
O ilerde kral olacak. İnsanlar ondan çok şey bekliyor. O yüzden çok baskı altında. | Open Subtitles | انه ملك المستقبل الناس تأمل فيه خيراً لذا فهو تحت ضغط كبير |
İyi, sanırım. Belki, biraz gergin olabilir. Partiyi organize ederken üzerimizde çok baskı vardı. | Open Subtitles | بخير، حسب ما أعتقد، ربما كانت متوترة قليلاً كنّا نرزح تحت ضغط كبير لإقامة الحفل معاً |
Hadi, bana yardım etmelisin burda. çok fazla baskı altındayım. | Open Subtitles | هيا يجب عليك مساعدتى، أنا أشعر بأننى تحت ضغط كبير |
çok fazla baskı var. Kimseyle konuşamıyorum. Çok rekabetçi bir ortam. | Open Subtitles | هناك ضغط كبير لايمكنني التحدث لأحد, لأنهم أعلى مني في المستوى |
Ama günü özel yapmak için çok fazla baskı oluyor ve hiç işe yaramıyor. | Open Subtitles | فقط هناك ضغط كبير لجعل هذه الليلة مميزة، ولم يفلح الأمر ابدا |
büyük bir baskı altındaydım. Bana bağırıyordu. | Open Subtitles | كنت تحت تأثير ضغط كبير لقد كان يصرخ فى وجهى |
Postacı olarak insanlara evrak teslim etmek üzerimde büyük bir baskı yaratıyor. | Open Subtitles | حتى مستوى البريد كساعي بريد, إنه ضغط كبير عليّ أن أقوم بإيصال رسائل للناس |
Dinle Molly, büyük stres altındayım. | Open Subtitles | و,مولي انظري, انا تحت ضغط كبير جدا |
Burası, Matt hastaneden çıkana kadar bizim evimiz ve hepimiz çok fazla stres altındayız bu yüzden tıpkı bir takım gibi hareket etmeliyiz, tamam mı? | Open Subtitles | إنه منزلنا حتى ينتهي مات من المستشفى -ونرزح كلنا تحت ضغط كبير |
Erken yaşta cinsellik yüklemeden de genç kızların üzerinde yeterince baskı var zaten. | Open Subtitles | شكراً لكم .... هذا ضغط كبير على الفتيات اليافعات |