Dürüst olmak gerekirse çalıştıkları projeyi tamamlamak için büyük baskı altındalardı. | Open Subtitles | ولكي نكون منصفين، لقد كانوا تحت ضغط هائل لإنهاء مشروعهم الحالي. |
Hayatını çok büyük baskı altında yaşadın. | Open Subtitles | لقد عشتِ حياة تحت وطء ضغط هائل |
Okul servisi katliamından beri ekibim büyük baskı altında. | Open Subtitles | وحدتي واقعة تحت ضغط هائل منذ حادثة إطلاق الرّصاص على الحافلة لقد ... . |
Şu an çok stres altındasın... annenle ve kardeşlerinle olan biten herşey yüzünden... | Open Subtitles | أن تحت ضغط هائل في الفترة الحالية بسبب ما يجري مع مع أمك ومع أشقائك |
çok stres altında olduğunuzu ve o stresin sizin zihninizi kışkırttığını ve karıştırdığını düşünüyorum. | Open Subtitles | ما أعتقده... هو أنَّكَ تحتَ ضغط هائل أنتَ تضغط على نفسكَ كثيراً لدرجة أنَّ عقلكَ يحاول التفكير بجميع الأمور مرّة واحدة |
Bu çocuklar büyük stres altında çalışır. | Open Subtitles | فهؤلاء الفتيان يعملون تحت ضغط هائل |
Tanrım, üzerinde çok büyük bir baskı olmalı. | Open Subtitles | يا إلهي ، لا بد من ان هناك ضغط هائل. |
Charlotte'u yarattığım zaman Leda'ya devam etmek için büyük baskı altındaydım. | Open Subtitles | عندما صنعت (شارلوت) كنت تحت ضغط هائل لمواصلة مشروع (ليدا) |
Sevgili Bay Grove, büyük baskı altındaydınız. | Open Subtitles | عزيزي سيد (غروف) انك تحت ضغط هائل. |
Son zamanlarda çok stres altındaydım. | Open Subtitles | كنت واقعة تحت ضغط هائل. |
Ajan DiNozzo, bütün takımımız büyük stres altında. | Open Subtitles | (كلّ ما أقوله أيها العميل (دينوزو أنّ فريقنا تحت ضغط هائل |
Buda yetkili makamların üzerinde çok büyük bir baskı yaratıyordur. | Open Subtitles | وضعوا المدعي العام تحت ضغط هائل |
çok büyük bir baskı altındaydın. | Open Subtitles | لقد كنتَ تحت ضغط هائل |