Brooke ile şarap mahzenindeydik sonra göl kenarına yürüyüşe gittim ve döndüğümde kimse yoktu. | Open Subtitles | أنا وبروك مناقشة قبو، أخذت نزهة على ضفاف البحيرة وعندما عاد، كان ي ل م ن ج ل أي شخص. |
15 kurmay ve bakanına emir verilerek Berlin'deki sakin göl evi Wannsee'ye gelmeleri iletildi. | Open Subtitles | أمر 15 من مسؤوليه من الأوامر والوزارات... للقاء في إقامة هادئة على ضفاف البحيرة في وانزي، في برلين... |
Tamam belki göl evinde şöminenin önünde bana sarıIıp özel olduğumu söylese kıyafetlerimi çıkartmaya başlasa... | Open Subtitles | ... حسـن، وربمـا يحضننـي بجـانب موقـد النـار في منزلـه على ضفاف البحيرة ... ويخبرنـي أننـي مميزة |
Nihayet kumsalda yapılacak bir mezuniyet partisine gidiyoruz. | Open Subtitles | أخيراً سنذهب إلى حفلة ما بعد حفلة التخرج على ضفاف البحيرة |
Nihayet kumsalda yapılacak bir mezuniyet partisine gidiyoruz. | Open Subtitles | أخيراً سنذهب إلى حفلة ما بعد حفلة التخرج على ضفاف البحيرة |
Gölün güneydoğru tarafında kalıyorlar. | Open Subtitles | على ضفاف البحيرة من جهة الجنوب |
Gölün orada inşa edeceğimiz ev. | Open Subtitles | واحد سنقوم بناء على ضفاف البحيرة. |
Gölün yanında bir ağaç var. | Open Subtitles | هنالك شجرة على ضفاف البحيرة |
"Tom Cruise'un Gölün yanında büyük beyaz tekboynuzun çıkmasını beklediği sahne şimdi geliyor." | Open Subtitles | "أنتظري الجزء الذي سيظهرُ به (توم كروز) على ضفاف البحيرة منتظراً خروجَ حيوان اليونيكورن الاسطوري" |