Ama trafik ışıklar her Kırmızı ışıkta mı fotoğraf çeker yoksa kavşakta araba olduğunda mı? | Open Subtitles | أتلتقط الكاميرا صورة كل ضوء أحمر أم فقط عندما تكون السيارة في التقاطع؟ |
Trafik polisleri onu Kırmızı ışıkta geçerken yakaladı. | Open Subtitles | التهادي منعته من أجل تشغيل ضوء أحمر. |
Kırmızı yanıyor! | Open Subtitles | ضوء أحمر! |
Telsizin üzerindeki kırmızı ışık yanmazsa çalışmıyor demektir. | Open Subtitles | لا يوجد ضوء أحمر صغير على اللاسلكي هذا يعني إنه لا يعمل |
Yani bir elektron üçüncü kattan ikinci kata atladığında kırmızı ışık, ve onuncu kattan ikinci kata atlayan elektronun mavi ışık vermesi gerekir. | Open Subtitles | لذلك فإن إلكترون يقفز من الطابق الثالث إلى الطابق الثاني ربما يطلق ضوء أحمر و إلكترون يقفز من الطابق العاشر إلى الطابق الثاني |
Her düğmenin üzerinde minik kırmızı ışıklar var. | Open Subtitles | فوق كل مفتاح ضوء أحمر صغير |
Her birinde lensin altında yazıların geçtiği bir ekran ve üstünde kırmızı bir ışık var. | Open Subtitles | لكل واحدة يوجد جهاز للتلقين أسفل العدسة، و ضوء أحمر فوق |
Kırmızı ışıkta geçtiğim için ceza yedim. | Open Subtitles | لقد حصلت على مخالفة تجاوز ضوء أحمر |
Cihaz çalıştırıldığı zaman buradaki kırmızı ışık yanar. | Open Subtitles | المُفجر والجهاز متزامنان، حالما يُسلح الجهاز.. ضوء أحمر يظهر هنا. |
Bir kırmızı ışık olacaktır! Olmak zorunda! | Open Subtitles | سيكون هناك ضوء أحمر يجب أن يكون هناك |
Görece daha serin yıldızlar ise ekseriyetle kırmızı ışık yayar. | Open Subtitles | والنجوم الأكثر برودة تبعث ضوء أحمر |
Görgü tanığı, adamın tüm yaşamını emdikten sonra kırmızı bir ışık çıktığını görmüş. | Open Subtitles | ...شاهد قال أنه رأى المعتدي يخرج منه ضوء أحمر بعدما امتص الحياة من الضحية |
kırmızı bir ışık yanıyor. | Open Subtitles | لدينا ضوء أحمر هنا. |