Uydular evrenin sınırının fotoğrafını çekti, 13.7 milyar ışık yılı uzaklıkta. | Open Subtitles | صوَّرت الأقمار الصناعيَّة حافة الكون على بُعد 13.7 مليار سنة ضوئيّة |
Ya bunların hiçbiri doğru değilse ve biz bir fotonu ışık hızından hızlı hale getirip en sonunda bir zaman çukuru yaratarak evreni yok edersek? | Open Subtitles | إذا لك يكن أيّ من هذا صحيح، وقمنا بتسريع وحدة ضوئيّة تتجاوز سرعة الضوء، وينتهي الأمر بإحداث ثقب زمني وتدمير الكون؟ |
Çok yüksek. Ayrıca ışık izi yok. | Open Subtitles | جسم فضائي، بجانب، أنه لا توجد بصمة ضوئيّة |
Gözlemlenebilir evrenin yaklaşık 93 milyar ışık yılı uzaklıkta olduğu tahmin ediliyor. | Open Subtitles | من المقدّر أنّ الكون الملحوظ يمتد إلى 93 بليون سنة ضوئيّة |
Diğer bir deyişle bu 4 ışık yılı uzaklıkta ve 3 yıllık bir sürededir. | Open Subtitles | بمعنى آخر ، قد يبلُغ ذلك 4 سنوات ضوئيّة للمسافة و 3 سنوات فقط للزمان |
Yani iki parçacık birbirlerini anlık olarak etkileyebiliyor, aralarında mil ya da ışık yılı kadar uzaklık olsa da. | Open Subtitles | ،إنها حين يؤثّر جُسيمان على بعضهما لحظيّاً حتى إن كانا على بُعد أميال أو سنوات ضوئيّة |
Bu adamlar 10,000 ışık yılı mesafeden geliyorlar. | Open Subtitles | لقد سافر هؤلاء 10.000 سنة ضوئيّة للوصول إلى هنا. |
50 milyon ışık yılı uzaklıkta. | Open Subtitles | على مسافة 50 مليون سنة ضوئيّة |
Bu alıcıda, Arecibo vericisi boyutundaki 1,000 ışık yılı mesafedeki şeyleri tespit edecek hassasiyet var. | Open Subtitles | هناك ما يكفي من الحساسية على ذلك المتلقي للكشف عن ناقل بحجم (أريسيبو) -من ألف سنة ضوئيّة . |