Göğüs tarafı çok sıkı oldu bunun. | Open Subtitles | أتعرفين يا عزيزتى انا فعلاً أظن أنه ضيق جداً من ناحية الصدر |
çok sıkı, çok yetişkin, ve bodrumdaki bir partiye gidiyor. | Open Subtitles | إنه ضيق جداً إنه ناضج جداً وهي ذاهبه لحفلة في قبو |
- Burada. Bu iç çamaşırları çok sıkı. | Open Subtitles | ــ ها هو، إنه ضيق جداً |
Çok sıktın! | Open Subtitles | ! ذلك ضيق جداً |
- Hem de çok sıkışık olacak. Tam ucu ucuna. | Open Subtitles | سيكون ضيق جداً ، لن يكون لديك وقتكافِ. |
Plastiklerin ise birbiriyle örtüşen ve çok dar bir aralıkta değişen yoğunlukları vardır. | TED | ولكن أنواع البلاستيك لديها كثافة تتداخل مع بعضها البعض على نطاق ضيق جداً |
çok sıkı oldu, sal biraz. | Open Subtitles | أنه ضيق جداً , إرفعه |
Pantolonum çok sıkı. Üzgünüm. | Open Subtitles | ذلك البنطال ضيق جداً انا آسف |
çok sıkı sarılıyorsun anne! | Open Subtitles | هذا ضيق جداً بالنسبة لحضن,أمى! |
Bay Flynt'ı çok sıkı takip ettireceğim. | Open Subtitles | ...علاوةً على ذلك (سأقوم بتقييد حركة السيد (فلينت ضمن نطاق ضيق جداً |
Ben de çok sıkı olduğunu okuyun. | Open Subtitles | -لقد سمعت انه ضيق جداً |
- Hayır, ipler çok sıkı. Aman ne güzel. | Open Subtitles | لا, إنَّهُ ضيق جداً - رائع - |
Kol çok sıkı. | Open Subtitles | المقبض .. انه ضيق جداً . |
- çok sıkı. | Open Subtitles | إنه ضيق جداً |
- Bu çok sıkı. | Open Subtitles | -إنه ضيق جداً. |
Çok sıktın! | Open Subtitles | ! ضيق جداً |
Burası çok sıkışık. | Open Subtitles | المكان ضيق جداً هنا. |
Okullar, öğrencilerin çok dar bir başarı spektrumunda neler yapabileceklerini bulmaları için teşvik ediliyorlar. | TED | يتم تشجيع المدارس على اكتشاف ما يمكن للأطفال القيام به في نطاق ضيق جداً من الانجازات. |