"طاردت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kovaladım
• peşinden
• peşine
• yakaladım
• izledim
• kovaladın
• yapınca
• toslamıştı
• takip ettim

Bir kutup kedisini bir ağaca kadar kovaladım garip bir agaç dalının üzerine
لقد طاردت إبن عرس على شجرة حتى كان على أحد الأفرع

Her neyse, mavi puştları kasabadan dışarı kovaladım, sana diyorum.
بأي حال لقد طاردت هولاء الأوغاد خارج المدينة

Eminim ki sadece beni çileden çıkarmak için babanın peşinden koşmuştur.
أنا فقط أعرف ، وانا متأكده أني أقف هنا بأنها طاردت أبوكِ فقط لدقي

Kendi evimde, savunmasız bir genç kızın peşine düşüp ahlâksızca tekliflerimle onun şerefiyle oynamış mıyımdır?
ليس ذنبي أني طاردت في بيتي فتاةً لا تملك لنفسها دفاعا, وأسأت إليها بعروض دنيئة

Annemi öldüren adamı yakaladım. Ama bunu yapınca, dünyamızı yeni tehditlere karşı açık hale getirdim.
"لقد طاردت الرجل الذي قتل أمي، وبفعل ذلك، أحضرت تهديداً جديد لعالمنا"

Gözcüleri izledim, kaynaklarını, silahları, EMP'yi, Senatörü...
لقد طاردت كلاب الحراسة ، و التمويل، والأسلحة، جهاز التذبذب الكهرومغناطيسي ...السيناتور

Cırcır böceğini kovalaman çok komikti sonra bir daha, bir daha kovaladın.
لقد كنت مضحك عندما طاردت ذلك الصرصور ثم ازدادوا و ازدادوا

-Bir mil boyunca atı kovaladım.
طاردت هذا الحصان اللعين لميل بأكمله

Dün gece birkaç genci kovaladım buradan.
- لقد طاردت مجموعة من الأولاد الليلة الماضية

Ben burada pek çok adam kovaladım.
طاردت الكثير من الرجال فى الاسفل هناك.

Adamı kovaladım, ambulans çağırdım, Blammy'i de alıp buraya geldim.
طاردت الشخص، وإتصلت بسيارة إسعاف أحضرت (بلامي) وجئت الى هنا

Sen, karının peşindeki şu salağı yakalamak için peşinden koşan eğitimli bir katilsin, bunu kabul et!
أنت قاتل مُدرب طاردت ذلك اللعين الذي هاجم زوجتك .. أعترف بهذا

Hayatım boyunca sizin gibi kızların peşinden gittim.
تعلمين , لقد طاردت فتيات كثيرات مثلك في حياتي

Polisler bir yıl boyunca var olmayan bir katilin peşine düştükten sonra mı?
الشرطه طاردت مجرماً لمدة عام وهو غير موجود ؟ ؟

Yanlış adamın peşine düşmüşsünüz. Ben de bunu yazdım.
لقد طاردت الشخص الخطأ وسأكتب ذلك

Ama sana saldıranın peşine düştüm ve onu yakaladım.
,ولكنني طاردت من هاجمكِ .وأمسكته عليه

Sonra da ejderhayı izledim.
ثم أنا طاردت التنين.

Sen sürekli olarak yanlış kadını kovaladın.
أما أنت فلقد طاردت المرأة الغير مناسبة مراراً و تكراراً.

İnek, köpeğe toslamıştı, köpek kediyi rahatsız etmişti.
التي طاردت الكلب وأقلقت القطة،

Kahrolasıca keçiyi dağın yarısına kadar takip ettim.
لقد طاردت تلك الماعز اللعينه لأكثر من نصف قمة الجبل.