| Bu sabah uyandığımda yatağım üzerinde dolaşan bir çeşit enerji yığını vardı. | Open Subtitles | عندما أفقتُ صباحَ اليوم، كانت ثمّةَ طاقةٌ ما، تحوم فوق سريري. |
| Ancak bunu kapatmak için yeterli enerji kalmadı. | Open Subtitles | و لكن، ليس هنالك طاقةٌ كافية لإطفاءه الآن |
| Güneş'ten elde ettiğinden çok daha fazla enerji. | Open Subtitles | طاقةٌ أكثر بكثير مما يستمدّها من الشمس |
| Olmaz, portalda yeterince güç yok. Elimizdeki az miktardaki yakıtı da anıt için kullandık. | Open Subtitles | لم يكن في البوّابةِ طاقةٌ كافية استخدمنا الوقود القليل لدينا على النُصب |
| Olmaz, portalda yeterince güç yok. | Open Subtitles | لم يكن في البوّابةِ طاقةٌ كافية* *.استخدمنا |
| Havada enerji var. | Open Subtitles | ..هُناك طاقةٌ في الهواء |
| Yeni bir enerji. | Open Subtitles | إنه طاقةٌ جديدة. |
| Burada enerji var. | Open Subtitles | هناك طاقةٌ هنا |
| İnsanları kurtarabilecek görünmez bir güç var. | Open Subtitles | فهنالكَ طاقةٌ خفية بوسعها إنقاذ الناس |
| Neden bahsediyorsun? Gerard'ın elinde bir otobüse yetecek kadar güç var. | Open Subtitles | لدى (جيرارد) طاقةٌ كافية ليفتحَ بوّابةً لحافلةٍ واحدة |