| Burada olduğum sürece korkmana gerek yok. | Open Subtitles | أنت ليس من الضروري أن تخوف طالما أنا هنا. |
| Burada olduğum sürece onu koruyacak başka kimse yok. | Open Subtitles | طالما أنا هنا, لا أحد يحميها. دعني أذهب.. |
| Ve Burada olduğum sürece kendimden en iyisini vereceğimden emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | لكنّي سأنجزه بأفضل طريقة أقدر عليها طالما أنا هنا |
| Ben buradayken büronun idaresi onda. | Open Subtitles | لديه السيطرة على المبنى الدائري طالما أنا هنا |
| Burada olduğuma göre, içeri bakmamda bir sakınca var mı? | Open Subtitles | طالما أنا هنا .. أتسمح لى بأخذ جولة بأرجاء المكان ؟ |
| Ve Burada olduğum sürece, elimden geleni yapacağıma, ufak tefek işleri halledeceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | وأعدك طالما أنا هنا سأساهم في أمور البيت |
| Ben Burada olduğum sürece asla çocuğunuzun güvenliğinden endişe etmeyin. | Open Subtitles | ليس عليكما أبداً عن أمان طفلك طالما أنا هنا |
| Burada olduğum sürece bana aittir ve istediğimi yaparım. | Open Subtitles | طالما أنا هنا فإنه لي وسأفعل ما أريد |
| Burada olduğum sürece sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | أخبرتك طالما أنا هنا سأكون صريحة معك |
| Ben Burada olduğum sürece sana laf düşmez dedim. Kes sesini! | Open Subtitles | طالما أنا هنا فأنا المسئول عن القرار |
| Burada olduğum sürece dışarıda neler olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | طالما أنا هنا لا أعرف مالذي يحدث هناك |
| Ben Burada olduğum sürece sen de hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | طالما أنا هنا فلن تذهبي لأيّ مكان |
| Ben Burada olduğum sürece, bu asi zihniyetini düzelteceğim. | Open Subtitles | طالما أنا هنا سأصلح هذه العقلية الفاسدة |
| - Burada olduğum sürece seni koruyamam. | Open Subtitles | لا أستطيع حمايتك طالما أنا هنا |
| Ama Burada olduğum sürece yapabildiğimin en iyisini yapacağım. | Open Subtitles | لكن طالما أنا هنا ، -فسوف أبذل قصارى جهدي |
| Bu çok tatlı ama sana hiçbir şey olmayacak. Ben buradayken olmaz. | Open Subtitles | هذا جميلٌ جدّاً لكنْ لن يصيبك شيء طالما أنا هنا |
| Ben buradayken, kız kardeşimle irtibat kurabilir misiniz? | Open Subtitles | كلا، لكن طالما أنا هنا هل بإمكانك التواصل مع أختي؟ |
| Merak etmeyin, Ben buradayken Mumbai güvende olacak. | Open Subtitles | لا تقلقوا مومباي آمنة طالما أنا هنا |
| Burada olduğuma göre, konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | طالما أنا هنا أريد التحدث |
| Burada olduğuma göre teşekkür ederim. | Open Subtitles | طالما أنا هنا شكراً لك |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 