Bu Poker masası, senin kutsal çemberin. | Open Subtitles | طاولة البوكر هذه هي دائرتك المقدسة |
Evet, Poker masası. | Open Subtitles | -أجل، طاولة البوكر . |
Büyük poker masasından 6000 feet yukarıdayken bunu konuşmak kolay. | Open Subtitles | من السهل قول ذلك عندما تكون على مسافة 6000 قدم فوق طاولة البوكر الكبيرة |
Mermi delip geçmiş. Mermi çekirdeğini poker masasından çıkardık. | Open Subtitles | دخلت الرصاصة مباشرة إليه وقتلته وخرجت إلى طاولة البوكر |
Piyonla başlar, Poker masasında son bulur. Happy de oynamaz. | Open Subtitles | البدء ببيدق، وينتهي بي المطاف على طاولة البوكر. |
Peter, Poker masasında istediğin kadar boş yer var. | Open Subtitles | (بيتر)، لديهم أماكن شارغة كثيرة على طاولة البوكر |
Umudunu kaybetme. Senin için poker masasına otururum. | Open Subtitles | لم نفقد الأمل قط ، حتى أنقذ المقعد على طاولة البوكر بالنسبة لك |
Onu poker masasından kaldırmak için hayatımın en zor pazarlığını yaptığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | وأعترف أن إبعادها عن طاولة البوكر كان من أصعب المفاوضات. |
Poker masasında telefon olmaz. | Open Subtitles | بِلا جوّالات في طاولة البوكر |
20 yıl boyunca, tüm parasını Poker masasında.. | Open Subtitles | عشرون عام الآن؟ كان (ستيورت) أكثر إستعداداً أن ينفق أمواله على طاولة البوكر. |
Sakın bana poker masasına o şeylerden biriyle oturduğumu söyleme. | Open Subtitles | لا تقل لي لقد كنت جالسا على طاولة البوكر مع واحد من تلك المخلوقات |