ويكيبيديا

    "طاولة القهوة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sehpanın
        
    • kahve masası
        
    • sehpa
        
    • sehpaya
        
    • sehpadan
        
    • Masanın
        
    • kahve sehpasının
        
    • kahve masamın
        
    • sehpayı
        
    Birisi bir şeyi sehpanın üzerine bırakmışsa bunu herkes alabilir demek. Open Subtitles حسنا عندما يترك شخص ما شيء على طاولة القهوة هذا يعني بأنه للجميع
    Her zamanki yerinde sehpanın altındaki sigara kutusun içinde. Open Subtitles في علبة السيجار تحت طاولة القهوة حيث يكون دائماً
    Bana göstereceğin antik kahve masası nerde? Open Subtitles أين هى اذاً طاولة القهوة الأثرية التى أردتى أن أراها؟
    O zaman da sehpa oturma alanının merkezinde yer almaz. Open Subtitles لن تعود طاولة القهوة في وسط منطقة الجلوس
    Şömine rafından sehpaya gidebilmek için dolaşmanız gerekecek, bu yüzden bu kısım biraz zor. Open Subtitles هناك منحنى صعب هنا من نهاية هذه القعة الى طاولة القهوة
    Emin değilsen sehpadan uzak dur. Open Subtitles ان لم تكوني متأكدة من تحسنك ارجوكي ابقي بعيدة عن طاولة القهوة
    Onun oturmasını mı bekleyeceksin yoksa Masanın üzerine mi çıkacaksın? Open Subtitles هل ستظل تنتظره حتى يجلس أم ستقف على طاولة القهوة
    Annem de okumadı. Yeni kahve sehpasının üzerinde güzel duruyor. Open Subtitles حتى امي لم تفعل , لكن الكتاب يبدو جميلاً على طاولة القهوة الخاصة بها
    En son gördüğümde, sen vergi malzemeleriyle gelmeden önce sehpanın üzerindeydi. Open Subtitles آخر مرة رأيتهم فيها، كانت على طاولة القهوة قبل أن تدخلين علي بجميع أغراض ضرائبك.
    Evde kalıp sehpanın üzerindeki telefonunun ekranına kilitlensen daha iyiydi. Open Subtitles يمكنك فقط البقاء في المنزل و التحديق في هاتفك على طاولة القهوة
    Çünkü sehpanın oyuklarında cilt hücresi vardı. Open Subtitles بسبب خلايا جسدها الموجودة على طاولة القهوة
    - Gelince sandalyeyi fırlattı sehpanın üstündekiler falan kırıldı. Open Subtitles قام بضرب الكرسي وهناك بعض الاشياء على طاولة القهوة
    Sandalyeyi fırlattı sehpanın üstündekiler falan kırıldı. Open Subtitles لقد ضرب الكرسي وكان هناك بعض الاشياء على طاولة القهوة
    Çünkü sehpanın üzerinde... kızın deri hücrelerini bulduk. Open Subtitles بسبب خلايا جسدها الموجودة على طاولة القهوة
    kahve masası üzerindeki büyük kase içine atılır tozlanır, utanç verici. Open Subtitles انها فقط كرت تضع في زبدية في منتصف طاولة القهوة يحوم حولها الغبار والخزي
    kahve masası yapmak için yeterince kerestem var merak etme. Open Subtitles حصلت على ما يكفي من الخشب لبناء طاولة القهوة
    Ben gideceğim! ayağını yakalandım , sevişmek atmak. --Onun başını vurmak sehpa. Open Subtitles لقد علقت رجله في قطع الكُرة، وضرب رأسه طاولة القهوة.
    sehpa yan devrilmiş. Kıyafetler etrafa dağıtılmış. Open Subtitles "طاولة القهوة معوجة" "الملابس عُبثَ بها"
    Ona kaldırmasını söylediğim de ise onu şekerle doldurup sehpaya koymuş. Open Subtitles ثم, عندما أخبرته أن يتخلص منه ملأه بالحلوى و وضعه على طاولة القهوة
    Bece o bacağını Dr. Whitcomb ofisindeki sehpaya çarptı. Open Subtitles اعتقد انه ضرب ساقه على طاولة القهوة في مكتب الدكتور تكومب.
    sehpadan daha geniş olmayan bir alan 5 litre madde üretebiliyor. Open Subtitles مساحة لا يزيد حجمها عن حجم طاولة القهوة يمكن أن تنتج خمسة لترات من المادة.
    Masanın üstündeki, senin yeni 75$ lık karanlıkta parlayan takım çantanın altında. Open Subtitles ،على طاولة القهوة تحت صندوق العدة الجديد خاصتك ذو الـ 75$ الذي يتوهج في الظلام
    Ve son olarak da, pek çok emeklinin aksine, Molloy' un kahve sehpasının üzerinde dünyanın en büyük kübik zirkonyası duruyor. Open Subtitles وأخيراً (ملوي) بعكس كبار السن الآخرين لديه أكبر ألماسة على طاولة القهوة الخاصة به
    Ne yaptığını biliyor olsaydın kahve masamın olması gereken yerde bir uzay tuvaleti olmazdı. Open Subtitles ,إذا كنت تعرف ماذا تفعل لن يكون هناك مرحاض فضائي في المكان الذي من المفترض أن تكون فيه طاولة القهوة
    Tamam, o zaman sehpayı kanepeye yaklaştıralım. Open Subtitles حسناً, سنقرب طاولة القهوة من الأريكة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد