O gider ve dışarı bir dişçi matkabı gibi mi? | Open Subtitles | هل هو كحفارة طبيب الأسنان التي تدخل و تخرج ؟ |
dişçi masraflarının hepsini karşılayacağım ya da mücevher dişlerinin ya da her kim oraya ne halt koyduysa işte. | Open Subtitles | وأعتذر عن هذا، سأعوض لك سأدفع لك فاتورة طبيب الأسنان أو فاتورة الجوهري أياً كان من زرع لك السنّين؟ |
Sana biraz borç verirdim, ama benim de dişçiye borcum var. | Open Subtitles | بودّي أن أُقرضكِ, لكن علي تسديد فاتورة طبيب الأسنان. |
Büyütülecek bir şey değil. dişçiye gitmek gibi. | Open Subtitles | إنها لا شيء، أشبه بالذهاب إلى طبيب الأسنان |
Hasta ofise girer ve oturur dişçinin taşaklarını tutar ve şöyle der... | Open Subtitles | المريضُ يدخل إلى العيادة ويجلّس. قام المرض وذهب إلى طبيب الأسنان وقال: |
Bir dişçi, okuldayken kendi diş işini büyük ihtimalle okuldaki diğer öğrencilere yaptırıyordur. | Open Subtitles | على الأرجح أنّ طبيب الأسنان يجعل الطلبة يقومون بالعمل على أسنانه في المدرسة |
Son haftalarda, işini, en iyi arkadaşını ve dişçi erkek arkadaşını kaybettin. | Open Subtitles | وخلال الأسبوع الأخير , فقدتِ عملكِ أعزٌ صديقاتكِ , وخَليلكِ طبيب الأسنان |
Jude'un özel öğretmeni gelecek ve senin de Brandon'ı dişçi randevusuna götürmen gerekiyor. | Open Subtitles | جود لديه درس وأنتي يجب عليكي أن تأخذي براندون لميعاده مع طبيب الأسنان |
5 saat sonra kendimi dişçi koltuğunda buldum. | TED | وبعد خمس ساعات، كنت جالسًا على كرسي طبيب الأسنان. |
dişçi doğru değil. | Open Subtitles | ليس صحيحاً ليس صحيحاً ما قلته عن طبيب الأسنان |
dişçi parça parça sökmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | كان على طبيب الأسنان أن ينزعه قطعة قطعة. |
Ne olduğunu bilmiyorum. Onu dişçiye götürmeye çalışıyorduk. | Open Subtitles | أجهل ماذا حدث، كنا نحاول أخذه إلى طبيب الأسنان |
Bizim dişçiye gittiğimiz gibi onlar da büyücü doktora gidiyordu. | Open Subtitles | 'إنهم يذهبون إلى طبيب شعبي الطريقة التي ستذهب الى طبيب الأسنان. ' |
Blanche dişçiye filan gideceğini söylemiş Emmet da onu takip etmiş. | Open Subtitles | و أعتقد أنها أخبرته أنها ذاهبة إلى طبيب الأسنان أو شيء من هذا القبيل فتتبعها |
dişçiye şimdi gitmene gerek kalmasın diye iki sene boyunca diş tellerine onca para döktüm. | Open Subtitles | أنفقت مال كثير على التقويم لمدة سنتان حتى لا أصحبك إلى طبيب الأسنان الآن |
Onlara Cody'i dişçiye götürmemelerini söyle. Hayır. | Open Subtitles | أخبريني بأنكي لن تذهبي بكودي إلى طبيب الأسنان |
dişçinin yeni çıkan dişine bakması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن يرى طبيب الأسنان السن الذي ظهر لك |
dişçiyle randevum vardı... ben de gittim, öğlen tatilinde... kampanya gönüllüsü oldum. | Open Subtitles | لذا أخبرت مديري بأنه لديّ موعداً مع طبيب الأسنان وذهبت إلى مركز تسجيل المنتخبين خلال استراحة الغذاء |
Birlikte olduğu diş hekimi annemi bıraktığı için bu ara biraz depresyona girdi. | Open Subtitles | امى اصبحت مُدمرة عاطفيا نوعا ما منذ هجرها طبيب الأسنان الذى كان يواعدها |
Willie yarın dişçiyi ziyaret etmeye niyetin var mı? | Open Subtitles | ويلي، هل تنوي زيارة طبيب الأسنان غدا صباحا؟ |
Biz Dişçiden çıkarken bir beyzbol sopasıyla arabayı parçalıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تحطم سيارة بمضرب بيسبول عندما غادرنا مكتب طبيب الأسنان |
Lokal anestezi yüzündeki sinirleri uyuşturdu, tıpkı dişçide de olduğu gibi. | Open Subtitles | يجب ان يتخدر وجهكَ ، لان العصب الرئيسي فيه قد تخدر بالضبط كما يحصل عند طبيب الأسنان |
İngilizce öğrettim, su filtreleri ve yiyecek aldım ve bütün çocukları hayatlarında ilk defa Diş hekimine götürdüm. | TED | درّست اللغة الإنجليزية واشتريت مرشحات المياه والأكل وأخذت كل الأطفال إلى طبيب الأسنان لأول مرة في حياتهم. |
dişçi tam dönüp ağzına bakacakken kız birdenbire "Doktor, ben Dişçilerden çok korkarım diş çektirmektense bebek doğurmayı tercih ederim" demiş. | Open Subtitles | وحينما استدار وبدأ يكشف على فمها .. قالت " طبيب، أنا أخاف من طبيب الأسنان أعتقد بأنّني أُفضل الولادة علىالعبثبأسناني" |
Önceden korumalığını yaptığım bir mafya dişçisi bütün her şeyi kurgulardı. | Open Subtitles | طبيب الأسنان التابع للمافيا الذي كنتُ أحميه... سيقوم بتزوير كافة السجلاّت. |
Bu bir Ortodontist. | Open Subtitles | هذا طبيب الأسنان |
En ideal iş diş hekimliği. | Open Subtitles | طبيب الأسنان هو أفضل غطاء |
Bu diş hekiminin kapısında paparazzilerin beklemesiyle aynı şey değil. | Open Subtitles | هذا مختلف عن وقوف مصوري الفضائح خارج عيادة طبيب الأسنان. |