Ne demek beni kovdu, o senin dolabın değil miydi? | Open Subtitles | ماذا تعني، طردتك خارجاً؟ لقد كانت خزانتك. |
Karınız onu aldattığınızı düşündü, sizi evden kovdu ve siz de sinirlendiniz. | Open Subtitles | هل ترى كيف هذا تكدس؟ زوجتك إعتقدت أنك تخون، طردتك من المنزل، أصبحت غاضباً. |
- Seni kovduğumu biliyorum ama bu, seni tüm kalbimle sevmiyorum anlamına gelmez. | Open Subtitles | انظر, أعلم انني طردتك لكن هذا لا يعني انني لا احبك من كل قلبي |
Burada ne yapıyorsun? Seni geçen ay kovdum. | Open Subtitles | مالذي تفعله هنا لقد طردتك الاسبوع الفائت ؟ |
Bütün kızlar sana insafsızca davranıp kovduğum için kızgınlar. | Open Subtitles | الجميع، كلّ البنات جميعم غاضبون يقولون بأني طردتك ظلماً |
Seni kovarsam kampanya sorunlu gibi gözükür. | Open Subtitles | , لو أنني طردتك سيبدو و كأن الحملة الانتخابية في أزمة |
Kız kardeşim seni dışarı attı, sen de öfkeden deliye döndün ve birini hastanelik ettin. | Open Subtitles | طردتك أختي ,وكنت هائج وضربت شخص ما |
Tanrım! Keşke şansım olduğunda seni kovsaydım. | Open Subtitles | يا الهي,كم اتمنى لو اني طردتك حين كنت استطيع |
Madem öyle Nyborg sizi neden kovdu, anlayamadım. | Open Subtitles | اذا كان هذا حقيقة، لماذا طردتك بيرغيت من العمل؟ |
eğer dedikleri kadar başarılıysan bu işte NYPD seni neden kovdu? | Open Subtitles | إذا كنت جيداً للغاية لماذا طردتك شرطة نيويورك ؟ |
Şu beyaz kadın az önce seni kovdu. | Open Subtitles | هذه الفتاة البيضاء قد طردتك للتو |
Sormadan edemeyeceğim, seni kovduğumu söylediğimde... - ...şaka yaptığımı falan mı düşündün? | Open Subtitles | -عليَّ سؤالك، عندما طردتك من قبل هل ظننت أنني أمزح؟ |
Sormadan edemeyeceğim, seni kovduğumu söylediğimde şaka yaptığımı falan mı düşündün? | Open Subtitles | -عليَّ سؤالك، عندما طردتك من قبل هل ظننت أنني أمزح؟ |
Seni kovduğumu sanıyordum. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | ظننت بأني طردتك |
İşin aslı, gerçek işimde senin ilgi alanının dışında; çünkü seni kovdum. | Open Subtitles | في حقيقة الأمر أي شيء يخصني ليس لك به أي علاقة، لأنني طردتك |
Restoran hakkında kötü konuştuğun için kovdum. | Open Subtitles | طردتك لأنك قمت بسبِّ المطعم بأكمله، |
Seni kovduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنّي طردتك. |
Seni kovduğum için özür dilerim, lütfen. | Open Subtitles | أنـا آسف لأني طردتك , أرجــوك |
Ayrıca unutma, seni kovarsam muhtemelen açlıktan ölürsün. | Open Subtitles | ولا تنسى بأنه إذا طردتك فغالباً أنت ستموت من الجوع |
Seni evden dışarı mı attı, George? | Open Subtitles | طردتك خارج المنزل يا جورج؟ |
O reklamdan sonra yapmam gerektiği gibi seni bir gerekçeyle kovsaydım da yine primin kalmazdı. | Open Subtitles | وإذا طردتك لسبباً ما كالذي يجب فعله من أجل الإعلان التلفازي، مجدداً، ليس هناك مكافأة. |
Kız kardeşini son gördüğümde, bana, ailenin seni evden attığını söyledi. Senin de Dünya'yı terk ettiğini. | Open Subtitles | قالت أن عائلتك طردتك و أنك اختفيت من الأرض |
Seni kovsam ne kadar kâr ederim acaba ? Başka bir arama daha var bi dakika. | Open Subtitles | حسنا ، كم سأوفّر من المال إذا طردتك ؟ لديّ مكالمة أخرى |
Kızım seni kovuyor, sen de ilk fırsatta koşarak dönüyorsun. | Open Subtitles | اِبنتي طردتك ومن ثم هرعت لها مع أول فرصـة |
Seni buradan kovmuştum sanırım. | Open Subtitles | أتوقع أني طردتك |