Evet, bu da başka bir yöntem. Pamuğu ayıklar, tohumu alırım. | Open Subtitles | بلى تلكَ طريقةٌ أخرى, أحلج القطن وأخذ البذور |
Kafan donmadan milkshake içmek için iyi bir yöntem olurdu. | Open Subtitles | تبدو طريقةٌ جيدةٌ لأن تشرب مخفوق الحليب بدون أن تُصاب بتجمد في الدماغ. |
A noktasından B noktasına gitmek için güzel bir yöntem. | Open Subtitles | إنها طريقةٌ رائعة للتنقل من النقطة إي إلى بي |
- Bezden kurtulmak için pahalı bir yöntem. | Open Subtitles | طريقةٌ غاليةٌ للتخلّص من الحفاضات |
Yani oraya girip bana borçlu olduğu şeyi almamın hiçbir yolu yok mu? | Open Subtitles | إذاً ألا يوجد هُناك أيُ طريقةٌ أخري بإمكاني الدخول وأخذ ما يدين لي به؟ |
Yeniden birlikte olmamızın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد هنالك طريقةٌ ما تبقينا معاً .. |
Uzunca bir süre kullandınız. Çok az kalmış olmalı. Metilamin gerektirmeyen yeni bir yöntem buldum. | Open Subtitles | لابد وأنَّ مخزونكم ينفد لديَّ طريقةٌ جديدة، لا تحتاج لـ"ميثلامين" |
İnsanın kendini ifade etmesi için harika bir yöntem. | Open Subtitles | إنّه طريقةٌ رائعة للتعبير عمّا بخاطرك |
eğlenceli bir yöntem buldum. | Open Subtitles | لدي طريقةٌ أكثر تسليةً |
İyileşebilmem için bir yöntem. | Open Subtitles | طريقةٌ تجعلني أتحسّن. |
Başka türlü anlaşmanın yolu yok mu bu adamla? | Open Subtitles | ألا يوجد طريقةٌ أخرى نتعامل بها مع هذا الرجل ؟ |
Bir yolu olmalı. | Open Subtitles | . يجب أن يكون هناك طريقةٌ ما |