"طريقة أفضل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• daha iyi bir yol
• en iyi yolu
• daha iyi bir yolu
• daha iyi yollarını
• daha iyi bir yolunun
• daha usta bir teknikle
• iyi bir yolu olmak

Bunun için daha iyi bir yol olmalı diye düşündük
لذلك قلنا، يجب أن يكون هناك طريقة أفضل للقيام بذلك.

Ve birinin dikkatini çekmek için daha iyi bir yol yoktur.
وليس هناك أيضا طريقة أفضل لشخص ما جديد أن يصبح ملاحظا

Eylemlerimize devam ederken Romalılar'dan saklanmamızı sağlayacak daha iyi bir yol var.
هناك طريقة أفضل وبهذا الحل سوف تكون تحركاتنا خفيّة عن أنظار الرومان

Gönül kırıklığını almanın en iyi yolu sopa ve toplardan geçer.
حسنا.. لاتوجد طريقة أفضل لتتجاوز هذا أكثر من مطرقة وبعض الكور

Ancak bunun daha iyi bir yolu olduğuna inananlar var.
ولكن هناك من يعتقد يجب أن تكون هناك طريقة أفضل

Bu cehennem mahluklarının aramızda dolaşmasının tek bir iyi yönü var bu sayede onları öldürmenin daha iyi yollarını bulacağız.
هناك شيء جيد وحيد بوجود وحوش جهنم بيننا هو أننا سنجد طريقة أفضل حتى نتخلص منهم

Biz de dedik ki "Bu uygulamanın kesinlikle daha iyi bir yolunun olması gerekiyor."
ولذلك قلنا، "تعال، هناك يجب أن يكون طريقة أفضل للقيام بذلك بالتأكيد. "

Bunu öğrendiğimde, daha iyi bir yol olması gerektiğini biliyordum.
ومن أجل ذلك، عرفت أنه يجب أن يكون هناك طريقة أفضل.

XL: Evet, doğru söylüyorsun. Yani öyle görünüyor ki, beyni ışık hızında etkileyebilmek için cidden daha iyi bir yol bulmamız gerekiyor.
شو: آه. إن ذلك صحيح. إذاً يبدو أن.. حقاً إننا بحاجة أن نجد طريقة أفضل لنؤثر على الدماغ بنفس سرعة الضوء.

Ve ben, bunu yapmak için, bizi kuşatan evreni incelemekten daha iyi bir yol düşünemiyorum.
لا أستطيع التفكير في طريقة أفضل للقيام بذلك إلاّ من خلال دراسة الكون من حولنا.

Ve biz de düşündük ki, alternatif bir pişirme yakıtı için belki daha iyi bir yol bulabiliriz.
ولذلك اعتقدنا بأنه من الممكن أن تكون هناك طريقة أفضل للحصول على وقود بديل.

Dolayısıyla yaşları 6-15 arasında değişen öğrencilerim ve ben daha iyi bir yol bulmanın hayalini kuruyoruz.
لذلك برفقة تلامذتي الذين تتراوح أعمارهم بين 6 و 15 سنة، كنا نحلم باختراع طريقة أفضل.

Fakat çevreyi ölçmek için mezura ya da bir parça ip gerekir; tabi eğer daha iyi bir yol olmasaydı.
لكن للحصول على محيط، فأنت بحاجة لشريط قياس أو قطعة من خيط، إلا إذا كان هناك طريقة أفضل.

Eğer hazırsanız, arkadaşlarım, inanın daha iyi bir yol var.
حسنًا، إذا كنتم كذلك، أصدقائي أقول لكم بأن هناك طريقة أفضل.

Çünkü hayat kurtarıyor. Peki bunu sağlayacak daha iyi bir yol var mı?
لأنها تنقذ الأرواح. إذاً, هل هناك طريقة أفضل لتحقيق هذا الهدف؟

Kalbinde bir gülücük olduğunda Başlamak için daha iyi bir yol olamaz
"حينما تكون هناك ابتسامة في قلبك فما من طريقة أفضل تبدأ بها"

Ondan kurtulmanın en iyi yolu ruhunu sonsuza kadar esir almaktan başka ne olabilir ki?
و هل هناك طريقة أفضل لتخلص منه غير حبس روحه للأبد

Hayır, Sock, düşünsene. Onu tuzağa çekmenin en iyi yolu nedir?
لا, سوك, فكر في ذلك, أي طريقة أفضل لإغرائه بالخروج

Şüphe sızıntılarını kesmenin en iyi yolu, gerçek selidir.
ليس هناك طريقة أفضل لدحر القليل من الشك أفضل من الحقيقة المجردة

Zehri sentezlemenin daha iyi bir yolu da biyokimyasal yapı taşlarının kazılmasıyla oluşturmaktır.
ستكون طريقة أفضل إذا أنتجت السُم وتصنعه من البداية بواسطه اللبينات الحيويه الكيميائية

Bence her şey bir remiks ve yaratıcılığı ortaya çıkarmanın daha iyi bir yolu.
أعتقد أن كل شيء هو ريميكس، وأعتقد أن هذا طريقة أفضل لإنتاج الإبداع.

Fermuarını açmanın daha iyi yollarını biliyorum ben.
أتعرف، عندي طريقة أفضل لخلع سروالك

Mısırlıları Nil Nehri boyunca ilerlemeleri için gönderen daha iyi bir şeyin hikâyesiydi, Tutankhamun'un kalıntılarını 21. yüzyıla taşıyan ölüyü muhafaza etmenin daha iyi bir yolunun hikâyesi.
لقد كانت قصةً عن شيءٍ أفضل عند نهر النيل هي ما دفعت بالمصريين إلى الانتقال حوله، قصةٌ عن طريقة أفضل لحفظ الموتى هي ما جلبت بقايا الملك توت إلى القرن الـ21.

Isaac Newton'dan daha usta bir teknikle sıfır ... .. değerini çözdün ve bu problem değil süper birşeydi.
وجدت طريقة أفضل من نيوتن لإيجاد الصفر الحقيقي. وهذه، ليست مشكلة، بل شيء رائع.

dedik. Ama bu sadece bir arkadaşa daha iyi bir yolu olmak demek gibi değil.
و لكن ليس كما تقول لأحد أصدقائك بأنه لا بد من وجود طريقة أفضل.